15 Eylül 2011

Varsın Sızsın


Yine bir ses kaydı düştü internet ortamına ve gündeme tabiri caiz ise ''lönk'' diye oturdu. Bu seferki ses kaydı alışageldiklerimizden oldukça farklı ve oldukça hassas bir konuda malumunuz üzere . Ses kaydı hakkında bir kaç başlıkta olumsuzluklar sıralanabilir. Bu başlıklar arttırıladabilir elbette ama önemli birkaçını şöyle sıralayabiliriz.
1-)İstihbari Zaafiyet;
Ses kaydı konusu üzerine ''istihbari zaafiyet'' olarak gidip, bu noktadan hareketle çeşitli yorumlar yapmak elbette mümkün. Bu nokta muhalefetin dilediği gibi köpürtebileceği bir konu olarak ortada duruyor olabilir. Varsın öylece dursun. Bu noktadan Ak Parti'ye eleştiriler savurmak da pek zor olmayacaktır dileyen için ama varsın birileri bunu ele alıp ''sözde muhalefet'' yapsın.
2-)Kim Kaydetti ? Kim Sızdırdı ?;
Bir başka açıdan bakarak ses kaydı konusu üzerine ''kim yaptı'' sorusu ile de gidilebilir ve bu noktada bir çok fail öngörülerek tezler ortaya konulabilir. Sadece bu soru değil, kaydedenden başka, ''kim sızdırdı'' da önemli bir soru olabilir. Kimi PKK sızdırdı diyebilir, kimi yabancı bir istihbarat birimi sızdırdı diyebilir. Kimileri de MİT'in kendi içinde var ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan karşıtı birileri tarafından sızdırılmıştır diyebilir. Tabii İsrail devletinin de göreve geldiğinden beri MİT Müsteşarı Hakan Fidan aleyhinde çeşitli aleyhte kampanyalar yürüttüğünü de unutmamak gerekir.
3-)Neden ''Sayın'' dedi ? ;
Ayrıca MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın , Öcalan'dan bahsederken kullanmış olduğu ''Sayın'' ifadesine tepki gösterenler de oldukça fazla sayıda. Bu noktadaki diyalogları zaman kaybı olarak görüyorum. Kapalı devre bir toplantıda bir istihbarat görevlisinin bir anlamda düşmanı dahi olsa muhatabına ''Sayın'' diye hitap edebileceğinin ''normal'' ve hatta o ortam açısından yerinde ve stratejik olarak doğru olduğu kanaatindeyim. ''Sayın Öcalan'' ifadesi özellikle bu tip ikili görüşmelerde kişisel bir politik saygı ifadesi de olabileceğini ve altnda buzağı aranacak bir hadise olmadığını düşünüyorum.
---------------------
Bazı değerli okurlarım vay efendim bir devlet yetkilisi teröriste nasıl ''Sayın'' der ve siz de buna ''normal ''dersiniz diyebilir. Bunu diyecek okurlarıma, lütfen sakin olmalarını ve ortamı koşulları konuşulan konuyu bir araraya getirip hadiseyi yeniden tahlil etmelerini öneririm.
Bir başka nokta, beni tüm bu klasik eleştirel yaklaşımlardan daha çok ilgilendirdi bu ses kaydı ile ilgili olarak. O da içerik... anlatılanları konuşulanları özellikle çok önemli buluyorum. Nasıl kim tarafından sız(dırıl)ması ndan ziyade, konuşmaların kapsam ve içerikleri ''istihbari zaafiyet'' ve usul ve buna benzer tartışmalardan, içinde bulunduğumuz konjonktürel durum nedeniyle çok daha önemli . Bu hususları şöyle sıralayabiliriz.
1-)MİT-PKK ses kaydının sız(dırıl)ması , Devlet ve İktidar'ın kamuoyu önünde, kendilerinin sorunun çözümüne dair gayet iyi niyetili olarak, gerekli çaba ve çalışmaları yürttüğünü açıkça ortaya koymuş, çözüm arayışlarindaki samimiyetlerini toplumun gözleri önüne sermiş ve adeta, Devlet ve İktidar çözüm konusunda çaba göstermiyor ve istekli değil diyenlere karşı , iyi bir kanıt teşkil etmiştir.
2-)MİT-PKK ses kaydının sız(dırıl)ması bir anlamda ses kaydını servis edenlerin isteyerek yada istemeyerek Devlet ve İktidar'ın bir anlamda PKK ve KCK 'yı adeta kamuoyuna ''şikayetine ve bilgilendirmesine'' yardımcı olmuştur. PKK içindeki çok başliliğin ve çekişmenin de bir nevi açık kanıtı olmuştur..
3-)MİT-PKK Ses kaydının sız(dırıl)ması sonrasında bugün itibari ile, BDP yada herhangi bir başka parti yada kişi çıkıp da Ak Parti çözüm ve barış arayışı niyetinde değildir ve hiçbir çaba sarf etmemektedir diyebilirmi ? Diyemeceği de bu ses kaydı sayesinde öyle yada böyle netleştirilmiştir.
---------------------
Başbakan R.Tayyip Erdoğan ve ekibinin ses kaydı ile ilgili olarak söz konusu edilebilecek olumsuzluklardan asla zerre kadar etkilenmeden, ancak gerekli tedbirleri alarak, kendi parti sloganlarında da dedileri üzere ''durmadan yoluna devam'' etmesi doğru olandır. Ak Parti barış ve çözüm adına görüşmelerine kaldığı yerden aynen ve kararlılıkla devam etmelidir.
Sonuç olarak gelinen noktada ve kamuoyu vicdanında, MİT-PKK ses kaydının öyle yada böyle sız(dırıl)masının ,yerine göre haklı birtakım sorgulama ve değerlendirmelere rağmen, özellikle çözüm bekleyen ülkemiz halkları adına hasbel kader hayırlı olduğu kanaatindeyim..
Bu Defalık Bukadarıyla... Tekrarı Olmaması İçin Tedbirli Olunması Dileğimle....
Varsın Sızsın....
 
15 Eylül 2011
@cngzkync