Minik Bir Gamze Olmak..

Bu yazımda sizlerle ; ne siyaset, ne bir şiir, ne bir hikaye, nede gündeme dair olup biten bir hadiseyi paylaşmak, hani hep söylediğim gibi ''fotoğraf çekmek'' niyetinde değilim. Bu defa sizinle tesadüfen tanıştığım bir arkadaş grubundan ve onların samimiyetle söylüyorum.. hakikaten hayranlık uyandıran çalışmalarından bahsetmek istiyorum.

Bu da nereden çıktı demeyin, okudukça sanıyorum siz de hak vereceksiniz bu arkadaş grubunun yaptıklarının ne kadar önemli olduğuna.

Yazıma ''Minik Bir Gamze Olmak'' başlığı altında giriş yapmamın elbet bir sebebi var. İster inanın ister inanmayın, hani yukarıdaki satırlarda bahsettiğim bu arkadaşlar var ya.. işte o arkadaşlar birer Minik Gamze .

Hepsi mi ? Evet evet hemde hepsi ! Nasıl mı ? Anlatacağım tabiki, azıcık sabır rica ediyorum sizden . Unutmadan ekleyeyim, bahsedeceğim arkadaşlar kendilerinin Minik Gamze olmaları yetmiyormuş gibi, dileyene de kolayca bir Minik Gamze olma yolunu gösteriyorlar. Hay Allah ne günlere kaldık değil mi?
Hadi canım sende , o da ne demek demeyin Ya Hu ! Bir durun.. anlatıyorum !

Bundan 3 yıl kadar önce çoğunluğu aynı yada emsal okullarda tahsil yapmış arkadaşlar biraraya gelmişler ve Minik Birer Gamze Olmaya karar vermişler. Bir kısmınız belki de biliyorsunuzdur ve kendilerini faaliyetleri de dahil olmak üzere tanıyorsunuzdur, sözüm ve itirafım bu yazıyı okuyan herkese olsun ki; onları 1 gün dahi benden önce tanıyan herkesi, şu anda dostça kıskanıyorum. :)

Ey Ahali ! Bu arkadaşlar var ya bu arkadaşlar... yaşamlarının belki de en değerli vakitlerini feda ederek, bıkmadan yorulmadan ve eminim tek kelime ''off'' bile demeden kararlılıkla 3 senedir başarıyla yürüttükleri bir organizasyon oluşturmuşlar.

Hemen hemen tüm çalışmalarını da miniklere yani çocuklarımıza yönelik yaptıkları için, ve türlü fedakarlıklarla hayata geçirdikleri çalışmalarıyla çocuklarımızın yüzlerini güldürdükleri için de kendilerini ''Minik Gamzeler'' olarak tanımlamışlar. Ne de güzel demişler. Ne de anlamlı olmuş değil mi? Kimin fikri ise bu tanımlama, ona kocaman bir BRAVO !

Geride bıraktıkları son 3 yılda neler neler yapmışlar... eminim merak ediyorsunuzdur. O halde lütfen şu linki tıklayınız ve didik didik inceleyiniz. Link mi yok ? Yok tabi ! Ya Hu azıcık daha sabır, yazımın sonunda vereceğim ilgili linkleri.

Bahsettiğim bu ''Minik Gamzeler'' İhtiyaç sahibi çocukların; Bayram öncesi kılık kıyafet ihtiyaçlarını belirleyip hayırseveleri vasıtasıyla baştan aşağı giydiriyorlar. Eğitime destek için yine hayırserverleri vasıtasıyla eğitim-kırtasiye ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Ayrıca yardıma muhtaç aileleri araştırıp evinin çeşitli ihtiyaçlarını gideriyorlar.

Demiştim ya hani, dileyene de ''Minik Bir Gamze'' yolunu gösteriyorlar, işte eğer sizde bir hayır yapmak ve çocuklarımızın yanaklarında ''Minik Bir Gamze'' olmak istiyor iseniz yapacağınız şey son derece basit.

Para mı ? Yok kesinlikle hayır ! Bu arkadaşların kurduğu benzersiz sistemde, sizden kimse para talep etmiyor. Öyle güzel bir sistem kurmuşlar ki; herhangi bir projeleri oldugunda bu projelerini, Web Sayfası ,Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçlarından hızla duyuruyorlar. Projeleri için gerekli yardım malzemelerinin listesini ve yaklaşık değerlerini bu mecralardan bildiriyorlar. Yayınladıkları yardım malzemeleri listesinden siz hangilerini temin edebilecekseniz, o malzemeyi kendiniz tedarik ediyor ve onların bildirdikleri adreslere kendiniz ulaştırıyorsunuz.

Şu anda devam eden bir projeleride var.. Bana sorarsanız hemen katılmalısınız. Devam eden en son projeleri Batman Kozluk'da bir Kütüphane oluşturulması. Bu projede yer almak yukarıda da bahsettiğim gibi son derece kolay. Aşağıda vereceğim linklerde ihtiyacınız olabilecek tüm bilgilere kolaylıkla ulaşacaksınız.

Aklımdayken söyliyeyim, ''Minik Gamzeler'' herhangi bir derneğe, vakıfa veya partiye bağlılığı olmayan bir hayırsever topluluğu.

Bu organizasyonda yer alan vefalı cefakar ve elbette hayırsever arkadaşları önümüzdeki günlerin birinde ''Minik Gamzeler Derneği'' olarak görmekten büyük memnuniyet ve keyif duyacağım.

Son sözüm onlara olsun ; Sizler kesinlikle çok farklısınız ve oluşturduğunuz yardım sistemi ile, hem siz hem de projelerinize katkı verecek tüm hayırseverler, ihtiyaç sahibi çocuklarımızın yanaklarında birer  ''Minik Gamze''  olmaya devam edeceksiniz.

Yolunuz açık olsun !


 Minik Gamzelere Ulaşmak İçin İlgili Linkler :
Web Sitesi  :  www.minikgamzeler.com
Facebook   :  http://www.facebook.com/event.php?eid=150426761684122
Twitter        :  @minikgamzeler

Aman Petrol...Canım Petrol

Lütfen Hatırlayınız..

Sene 1980 Eurovision Şarkı Yarışması ve Ajda Pekkan’ın “Aman Petrol” şarkısını... ve tabiki bu şarkının petrolün önemine atfen içeriğinde yer alan diğer sözlerini..

Dilerseniz hazır siz internete bağlanmışken ve zaman ayırıp yazdıklarımı okurken ki buna müteşekkirim , şu linki de tıklayarak bu Eurovision da maalesef başarılı olamamış ama yazım ile alakalı şarkıyı fonda dinleyebilirsiniz  http://t.co/4JDjHDB

Bir önceki yazımda Mısır ile ilgili düşüncelerimi ve Mısır’da olan bitene dair kaygılarımı paylaşmıştım. Bu yazımda ise sizlerle Ortadoğu ve Kuzey Afrika da esen sert değişim rüzgarlarından, beklenildiği üzere etkilenen diğer önemli bir ülke olan, 41 yıllık (ingilizce olarak) adı Gadda(r)fi olarak yazılıp okunan diktatörün yönetmiş olduğu Libya hakkında bir kaç düşüncemi paylaşacağım.

Libya, değişim rüzgarlarından etkilenen diğer ülkelerden, petrol üreten bir ülke olması nedeni ile biraz daha ve hatta bariz farklı bir konumda.

Ve elbette petrol dediğimiz anda, zihinlerimizde özellikle petrol ve enerji kaynakları için yıllardır petrol yataklarına sahip ülke topraklarında bitmeyen savaşları hatırlamamız da son derece kolay olacaktır. Bu noktada petrol kelimesine en çok iştah kabartan ülkelerin başında olan ve  hepimizin malumu ABD,İngiltere ve Fransa gibi devletleri yine hemen aklımıza getirmişizdir sanırım.

Libya’da gelişen olayları izlerken, diğer diktatörlerden de artık aşina olduğumuz, klasikleşen tahtını bırakmamaya dair egosentrik söylemleri, bu sefer ilaveten hakaret ve küfre varan sözleri ve hatta bu sefer işi kendi halkına kurşun sıkmaya vardıracak kadar gözü dönmüş, bunak bir diktatörün, kendisine direnen halka karşı, kendi direnişini üzüntü ile izledik TV ekranlarından.

Peki biz izledik bu ülkenin ben gibi sade vatandaşları olarak tamam da... Peki ya Türkiye olarak biz hele de bölgede model ülke ve hatta söz sahibi ve sempati duyulan bir ülke olarak neler yaptık bu süreçte ?

Hemen söyliyeyim gördüklerimi, kusura bakmasın ve kimse darılmasın ama belki de hiç beklemediğim bir şekilde, biz “Bir Başka Ülkenin İçişleridir” gibi bahaneler ile, ABD Dışişlerinin adeta ağzının içine bakıp susup pasif bir tutum içerisinde kaldık diye düşünmekteyim . Bazılarınızın şu anda yazdıklarımı okurken, ne yapsaydık yani, bizim derdimiz bize yetmiş birde kalkıp oralara mı karışalım, bu onların kendi meselesi  ve buna benzer sözler sarf edeceğini düşünmüyor da değilim.

Ancak lütfen durunuz ve hemen hiddetlenmeyiniz. Elbette zamansız ve stratejik derinlikten yoksun duygusal söylemler bekleyerek söylemedim sözlerimi. Ancak bölgesinde etkin olduğu iddiasında olan ve yeni dış politika vizyonlarını Dışişleri Bakanımızın ağzından ilan ederken, düzen kuran ülke iddiasında olan Türkiye’nin, kalkıp 25.000 yurttaşımızı Libya’dan tahliye etmiş olmayı çok önemli bir başarı olarak kamuoyuna sunmasını, maalesef yeterli göremiyorum. Kaldı ki işsizlikle boğuşan ülkemizin işsizler kadrosuna 25.000 yeni işsizin ve hatta ailenin katılmış olduğunu da ayrıca önemli bir sorun olarak belirtmek isterim. Madem etkili ve düzen kuran model ülke rolüne soyunduk, hakkını verelim Türkiyem.

Zihnimi kurcalayan ve rahatsız eden sorular var dilimde...  ve soruyorum..  

ABD Fransa ve İngiltere nin yaptığı besbelli Libya’yı ve petrolü paylaşma esaslı o üçlü görüşmede neden Türkiye yer alamadı? Libya’ya BM den yaptırım kararları alınırken, biz bölgenin etkin ülkesi neredeyiz? Ne yapmaktayız?Bölgeye uluslarası bir askeri müdahale hazırlıkları alenen devam ederken neden biz hala olan bitene seyirciyiz? Libya’nın petrolü hani Libya halkının petrolüydü? Libya kaç parçaya bölünmek isteniyor?

Ya Hu ! Biz bu insani yardım, demokrasi sağlama vs palavralarını Irak işgal edilirken, sözde Irak’a "demokrasi" getirilecekken de duymadık mı?  

Gelin şöyle bir kısa metraj hayal kuralım hep birlikte anlık da olsa, bu sefer şarkımızı sevgili Süper Starımız Ajda Pekkan’dan değil de, Obama , Cameron ve Sarkozy korosundan dinlemeye devam edelim .. Bakın ne söylüyorlar koro halinde ...

Amaaan petrol .. Canıııım petrol.....Artık sana sana muhtaaacız petrol !