1 Mart 2011

Aman Petrol...Canım Petrol




Lütfen Hatırlayınız..

Sene 1980 Eurovision Şarkı Yarışması ve Ajda Pekkan’ın “Aman Petrol” şarkısını... ve tabiki bu şarkının petrolün önemine atfen içeriğinde yer alan diğer sözlerini..

Dilerseniz hazır siz internete bağlanmışken ve zaman ayırıp yazdıklarımı okurken ki buna müteşekkirim , şu linki de tıklayarak bu Eurovision da maalesef başarılı olamamış ama yazım ile alakalı şarkıyı fonda dinleyebilirsiniz  http://t.co/4JDjHDB

Bir önceki yazımda Mısır ile ilgili düşüncelerimi ve Mısır’da olan bitene dair kaygılarımı paylaşmıştım. Bu yazımda ise sizlerle Ortadoğu ve Kuzey Afrika da esen sert değişim rüzgarlarından, beklenildiği üzere etkilenen diğer önemli bir ülke olan, 41 yıllık (ingilizce olarak) adı Gadda(r)fi olarak yazılıp okunan diktatörün yönetmiş olduğu Libya hakkında bir kaç düşüncemi paylaşacağım.

Libya, değişim rüzgarlarından etkilenen diğer ülkelerden, petrol üreten bir ülke olması nedeni ile biraz daha ve hatta bariz farklı bir konumda.

Ve elbette petrol dediğimiz anda, zihinlerimizde özellikle petrol ve enerji kaynakları için yıllardır petrol yataklarına sahip ülke topraklarında bitmeyen savaşları hatırlamamız da son derece kolay olacaktır. Bu noktada petrol kelimesine en çok iştah kabartan ülkelerin başında olan ve  hepimizin malumu ABD,İngiltere ve Fransa gibi devletleri yine hemen aklımıza getirmişizdir sanırım.

Libya’da gelişen olayları izlerken, diğer diktatörlerden de artık aşina olduğumuz, klasikleşen tahtını bırakmamaya dair egosentrik söylemleri, bu sefer ilaveten hakaret ve küfre varan sözleri ve hatta bu sefer işi kendi halkına kurşun sıkmaya vardıracak kadar gözü dönmüş, bunak bir diktatörün, kendisine direnen halka karşı, kendi direnişini üzüntü ile izledik TV ekranlarından.

Peki biz izledik bu ülkenin ben gibi sade vatandaşları olarak tamam da... Peki ya Türkiye olarak biz hele de bölgede model ülke ve hatta söz sahibi ve sempati duyulan bir ülke olarak neler yaptık bu süreçte ?

Hemen söyliyeyim gördüklerimi, kusura bakmasın ve kimse darılmasın ama belki de hiç beklemediğim bir şekilde, biz “Bir Başka Ülkenin İçişleridir” gibi bahaneler ile, ABD Dışişlerinin adeta ağzının içine bakıp susup pasif bir tutum içerisinde kaldık diye düşünmekteyim . Bazılarınızın şu anda yazdıklarımı okurken, ne yapsaydık yani, bizim derdimiz bize yetmiş birde kalkıp oralara mı karışalım, bu onların kendi meselesi  ve buna benzer sözler sarf edeceğini düşünmüyor da değilim.

Ancak lütfen durunuz ve hemen hiddetlenmeyiniz. Elbette zamansız ve stratejik derinlikten yoksun duygusal söylemler bekleyerek söylemedim sözlerimi. Ancak bölgesinde etkin olduğu iddiasında olan ve yeni dış politika vizyonlarını Dışişleri Bakanımızın ağzından ilan ederken, düzen kuran ülke iddiasında olan Türkiye’nin, kalkıp 25.000 yurttaşımızı Libya’dan tahliye etmiş olmayı çok önemli bir başarı olarak kamuoyuna sunmasını, maalesef yeterli göremiyorum. Kaldı ki işsizlikle boğuşan ülkemizin işsizler kadrosuna 25.000 yeni işsizin ve hatta ailenin katılmış olduğunu da ayrıca önemli bir sorun olarak belirtmek isterim. Madem etkili ve düzen kuran model ülke rolüne soyunduk, hakkını verelim Türkiyem.

Zihnimi kurcalayan ve rahatsız eden sorular var dilimde...  ve soruyorum..  

ABD Fransa ve İngiltere nin yaptığı besbelli Libya’yı ve petrolü paylaşma esaslı o üçlü görüşmede neden Türkiye yer alamadı? Libya’ya BM den yaptırım kararları alınırken, biz bölgenin etkin ülkesi neredeyiz? Ne yapmaktayız?Bölgeye uluslarası bir askeri müdahale hazırlıkları alenen devam ederken neden biz hala olan bitene seyirciyiz? Libya’nın petrolü hani Libya halkının petrolüydü? Libya kaç parçaya bölünmek isteniyor?

Ya Hu ! Biz bu insani yardım, demokrasi sağlama vs palavralarını Irak işgal edilirken, sözde Irak’a "demokrasi" getirilecekken de duymadık mı?  

Gelin şöyle bir kısa metraj hayal kuralım hep birlikte anlık da olsa, bu sefer şarkımızı sevgili Süper Starımız Ajda Pekkan’dan değil de, Obama , Cameron ve Sarkozy korosundan dinlemeye devam edelim .. Bakın ne söylüyorlar koro halinde ...

Amaaan petrol .. Canıııım petrol.....Artık sana sana muhtaaacız petrol !