Geçtiğimiz Pazar günü, CHP milletvekili Eren Erdem’in chpgundemi.com adlı haber sitesinde yayınanan röportajı okurken Erdem’in şu ifadesi dikkatimi çekti.
Erdem, ‘’Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sonunu nasıl görüyorsunuz?’’ sorusuna şu yanıtı vermişti ;
‘’Erdoğan’ın
sonu, tarihteki diktatörlerin sonu gibi olacaktır. Ben hiç kazanmış
diktatör görmedim. Hitler de, Mussolini’de kaybetti.’’
Peki bu son nasıl bir sondu ? İktidarlarını nasıl kaybetmişlerdi ?
Soruya cevap olarak verilen örnekteki Musolini ve Hitler dahil siyasi tarihe diktatör olarak geçen diğer liderlerin sonları nasıl olmuştu ?
Bu
sorunun cevabını bulmak için gelin hafızalarımızı ve siyasi tarih
bilgilerimizi tazeleyelim ve hangi diktatörün sonu nasıl olmuştuya
kısaca birlikte bakalım.
Aslında bu sorunun cevabını çok uzak bir tarih sayılmaz, Aralık 2006’da eski Irak lideri Saddam’ın idamıyla da, Ekim 2011’de Kaddafi’nin linç edilerek öldürülmesiyle de sorgulamış ve hatırlamıştık ya neyse.
Şimdi,
Erdem’in röportajındaki hatırlatmasıyla yeniden bazı tanınmış
diktatörlerin ve halkların katline neden olmuş, onlara çeşitli
şekillerde birçok acılar yaşatmış liderlerin sonlarına bakalım... neler
olmuş, nasıl olmuş.
AUGUSTO PINOCHET
Şili’nin
eski diktatörü Pinochet hakkında birçok dava açılmış. Allende
iktidarını kanlı bir darbeyle sonlandırarak yıllarca Şili'yi baskı
altında yöneten, binlerce kişinin yargısız infazından sorumlu tutulan
Pinochet, yıllarca yargılanma korkusu çektikten sonra kalp krizi
geçirdikten 1 hafta sonra 91 yaşında ölmüş.
SLOBODAN MİLOSEVİÇ
Balkanları
kana bulayan eski Yugoslavya'nın, uluslararası ceza mahkemesince savaş
suçu, insanlığa karşı suç işlemek ve soykırımla suçlanarak yargılanan
Yugoslavya'nın eski devlet başkanı davası sona ermeden hücresinde ölü
bulunmuş, kalp krizi geçirdiği söylenmiş.
ANTONIO DE OLIVEIRA SALAZAR
Portekiz'e
kan kusturan diktatör Salazar, 36 yıl Portekiz'in başında kalmış.
Salazar, 1968'de beyin travması geçirdikten iki yıl sonra ölmüş.
NİKOLAY ÇAVUŞESKU
24
yıl iktidarda kalan komünist lider Nikolay Çavuşesku Romanya halkına
dayattığı baskı ve zulüm rejiminin ardından idama mahkum edilmiş.
Nikolay Çavuşesku'nun, halkı açlık sınırındayken lüks ve ihtişama dayalı
yaşamı, Macar asıllıların yaşadığı Timaşvar'da gösteri yapan halka ateş
açılmasını emredince başlayan devrim hareketiyle son bulmuş. Devrim
Meydanı’ndaki konuşması sert protestolarla yuhalanınca eşi Elena ile
parti binasına sığınan Çavuşesku helikopterle kaçmaya çalışırken halk
tarafından yakalanmış. Yakalandıktan birkaç gün sonra eşiyle birlikte
vaktiyle emrindeki askerleri tarafından kurşuna dizilmiş.
BENİTO MUSSOLİNİ
Faşist
baskılarla halkına her türlü eziyeti çektiren, kitap ve gazetelere
sansür getiren ve birçok başka baskıcı uygulama yapan Mussolini, 2.Dünya
Savaşında Almanya'nın hezimetini takiben 1945’te Alman üniformasıyla
İsviçre'ye kaçarken İtalyan partizanlar tarafından yakalanmış. İtalya
Kurtuluş Komitesi’nin öncesinde hakkında aldığı idam kararı hemen
uygulanmış ve kurşuna dizilerek öldürülmüş. Mussolini, sevgilisi ve
birkaç yandaşının cesetleri ertesi gün Milano'nun Loreto Meydanı'nda
ayaklarından asılarak sergilenmiş.
FRANCISCO FRANCO
İspanya’yı
iç savaşa sürükleyen ve ardından 36 yıl boyunca iktidarda kalan
İspanyol diktatör Franco hiç bir zaman ‘devrik lider’ konumuna düşmemiş.
İktidardayken hastalanmış. Tam 35 gün süren kalp sorunlarının ardından
83 yaşında acı çekerek ölmüş.
ADOLF HITLER
Tarihin
en kanlı diktatörlerinden olan Hitler, 1934'te Hindenburg'un ölümü
üzerine devlet başkanlığı ile başbakanlığı birleştirerek Almanya'da
diktatör olmuş. 2. Dünya Savaşı'nda özelde Yahudi halkına ve genelde tüm
dünyaya büyük acılar yaşatan Hitler, henüz netleşmemiş iddialara göre
Mussolini’nin düştüğü duruma düşmemek için, Sovyet askerlerinin Berlin'e
girişinden kısa bir süre sonra gizlendiği sığınakta eşi Eva Braun ile
birlikte intihar etmiş.
ZİYA ÜL HAK
1977’de
Pakistan’da seçimle başa gelen Zülfikar Ali Butto’yu devirmiş ve idam
ettirmiş. 11 yıl süren diktatörlüğünün ardından ABD büyükelçisi ve
kurmaylarının da bulunduğu bir sırada uçağının düşürülmesi sonucu feci
bir şekilde hayatını kaybetmiş.
MOBUTU SESE SEKO
Zaire'nin eski diktatörü sürgüne gönderildikten birkaç ay sonra Fas'ın başkenti Rabat'taki bir hastanede kanserden ölmüş.
ALFREDO STROESSNER
1989'da
devrilen Paraguay'ın eski diktatörü hakkında birçok suçtan
soruşturmalar açıldığı sırada, ülkesinde yargıya hesap vermemek için
kaçtığı Brezilya’nın başkenti Brasilia'da 17 yıl boyunca yakalanma,
hesap verme ve hapsedilme korkusuyla ‘’yaşamış’’ ve 93 yaşında ölmüş.
POL POT
Kurduğu
baskı rejiminde bir milyon kişinin ölümünden sorumlu tutulan
Kamboçya’nın Başbakanı Pol Pot, kendi destekçileri tarafından ömür boyu
ev hapsine mahkum edilmiş. Kıyıcı Kızıl Kmer rejiminin bir numaralı ismi
olan Pol Pot, Kızıl Kmerlerin açıklamasına göre 1998 yılında kalp
krizinden, bir diğer iddiaya göre de sıtmayla mücadele ve sakinleştirici
ilaçlar alarak intihar etmiş.
KIM IL-SUNG
Kuzey Kore'nin "ebedi başkanı" Kim İl-Sung beyin travması geçirerek ölmüş.
MUAMMER EL KADDAFİ
2011
yılında Arap Baharı'nın etkisiyle ülkede bir iç savaş yaşandı ve
Ağustos 2011’de Kaddafi rejimi yıkıldı. Kaddafi, rejiminin yıkılmasının
ardından kurulan Ulusal Geçiş Konseyi askerlerinden gizlenirken Ekim
2011 tarihinde, memleketi Sirte'de yakalandı ve tüm dünya tarafından
izlenen görüntülerdeki gibi feci şekilde linç edilerek öldürüldü.
SADDAM HÜSEYİN
2003
yılında ABD’nin Irak’a müdahalesinin ardından 9 ay boyunca aranan
Saddam Hüseyin doğum yeri Tikrit’te gizlendiği bir sığınakta ABD
askerleri tarafından perişan bir halde bulundu. Aralık 2006’da idama
mahkum edilen 24 yıllık diktatör, karardan 4 gün sonra asılarak idam
edildi ve idam görüntüleri internette yayınlandı.
***
Evet bunlar bazılarıydı, atladıklarım veya araştırırken gözüme çarpmayanlar da olmuştur...
Eh, daha fazlasına da pek gerek yok sanırım...
Bu vesileyle ben de bir kez daha hatırladım ki hakikaten diktatörlerin sonları hiç iyi olmamış...
Yazarken bile insanın içi ürperiyor...
Gerçekten her birinin sonu ayrı dram...
Kendi
halklarına ve başka ülke halklarına acılar yaşatan, insanların
ölümlerine sebep olan, akla gelmez baskılarla insanlara zulmeden
diktatörlerin sonlarının genellikle birbirlerine benzer şekilde trajik,
dramatik ve ürkütücü olması gerçekten ibretlik...
İbretlerden ders almak gerek...
Hoş Kalın