18 Mart 2014

Bir Darbenin İçinden Geçerken

Son on yılda, her birimizin yüzde yüz tatmin olması mümkün olmasa da, yine de bir önceki on yılla karşılaştırdığımızda ‘’büyük’’ denilebilecek dönüşüm ve değişimler yaşanmış Türkiye’de, bugün hala bir darbe girişimi var gündemimizde.

Hiç sıradan olmayan bu günlerde birçoğunuz gibi bende derin endişe taşıyorum. Evet bir yerlerde bir şeyler ters gidiyor....

Bir yanda içinde neredeyse tüm muhalefet partilerini, bir zamanlar cemaat olarak anılan ancak Başbakan tarafından da ‘’örgüt’ olarak tanımlanan yapıyı, Demokrat Obama Başkan olduğu için ‘’diğer ABD’’ diyebileceğimiz Neo-Con’ları, ulsulararası medya kuruluşlarını, bir çok yabancı istihbarat kuruluşunu ve dolayısıyla da devlet desteğini barındıran, çok geniş bir yelpazede ve belki de hiç bir araya gelemez dediklerinizden oluşan yerli olma vasfı olmayan ‘’muhalif ittifak’’....

Diğer yanda ise, büyük oranda Çözüm Süreci ve Demokratikleşme girişimlerinin itici gücü ile olsa gerek bugün itibariyle ittifak halinde görünen, etki alanı düşünüldüğünde temsili anlamda Türkiye’nin en etkili ‘’Kürt siyasal hareketi’’ diyebileceğimiz BDP ve hemen hemen Türkiye’deki her iki kişiden birinin oyunu alabilmiş Ak Parti’den oluşan tamamen yerli ve sadece halk oylarıyla seçilmiş sivillerden oluşan ‘’sivil irade’’ ....

Seçimlere yaklaştıkça oldukça planlı ve giderek artan bir şiddetle, mevcut sivil iktidara yönelik devirme planları, ne hikmetse ne yerel, ne de genel seçimlerin yakında zaten gerçekleşeceği durumu dikkate alınmaksızın hızla devam ediyor.

Kimilerine göre montaj, kimilerine göre gerçek sayılan bazı ses kayıtlarının, bir takım gerçekliği tartışılır yazılı belgelerin, sosyal medyada yer alan kimlikleri gizli hesaplar üzerinden yapılan açık tehditlerin, yine bunlara paralel şekilde köşe yazıları eliyle yapılan tehditkar söylemlerin, seçim meydanlarından karşılıklı yapılan suçlamaların önü arkası kesilmiyor.

Diğer yandan sokaklar hareketlendirilmeye çalışılıyor, gerçekleşen ölümler üzerinden insanlar sokağa çekilmek isteniyor ve belli ki halkın emniyet birimleri ile çatışması amaçlanarak şiddet tırmandırılmak isteniyor.

Belli ki birileri sokaklarda şiddeti yeterince tırmandırarak, emniyet birimlerini yetersiz kılıp, hem genel anlamda belki de kaybedeceklerini öngördükleri seçimleri, ortamın güvensizliği bahanesiyle geçersiz kılmak, hem de polis güçlerinin yetersiz kalmasını sağlayacak noktada bir şiddet yaratarak askeri birliklerin müdahalesine uygun zemin hazırlamak istiyor.

Seçimlerin bu kadar yakın olduğu bir süreçte, tüm bu sistematik şekilde olanları bir rastlantı olarak tanımlamak elbette akıl dışılık olacaktır.

Apaçık bir darbe girişimin halen kararlılıkla devam ettiğini ve ülke olarak bir darbenin, yani anti demokratik yollarla bir iktidar elde etme arayışının içinden geçmekte olduğumuzu söylemeden geçemeyeceğim.

Bize demokrasiye inanan sade vatandaşlar olarak düşen, her koşulda sivil iradenin yanında durmak ve seçimlerle işbaşı ettiklerimize süreleri sonuna kadar oy vermediğimiz bir iktidar işbaşında olsa dahi tahammül göstermek olmalıdır.

Sokağa yapılan çağrılara kulak asmamalı, anti demokraik yllarla iktidar elde etmeye çalışanların ekmeğine yağ sürmemeli ve mevcut yönetimlere karşı tepkimizi veya desteğimizi mutlaka sandığa gidip tercihimize göre oylarımızı dikkatle kulanarak göstermeliyiz.

Karmaşık bir darbe sürecinin içinden geçtğimiz şu günlerde bizler çok sıkı durmalıyız ve herzaman için iktidarın kime teslim edileceğinin anahtarının biz vatandaşların elinde olduğunu unutmamalıyız..

Hoş Kalın
18 Mart 2014
@cngzkync