1 Mayıs 2014

El Fetih-Hamas-İsrail İlişkileri -1-

Geçtiğimiz günlerde Filistinli gruplar birleşme kararı almış, El Fetih ile Hamas anlaşmaya varmıştı.

Bir süredir Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas liderliğindeki El Fetih ile İsrail yönetimi barış masasına oturmuş ve anlaşma yapmaya çalışmışlar ancak bir sonuç alamamışlardı.

Anlaşmak bir yana, İsrail 29 Mart'ta anlaşma gereği 26 Filistinli esiri serbest bırakmamış üstelik işgal ve saldırılarını arttırmıştı. İsrail ile barış masası görüşmelerini bir sonuç almadan noktalamak durumunda kalan Abbas ciddi bir itibar kaybı yaşadığından olsa gerek, çareyi Hamas ile diyalog kurma ve birleşmekte buldu denilebilir.

Aslında Gazze’yi yöneten Hamas da ekonomik ve siyasi anlamda tecrit altında olduğundan, açıkça oldukça zorda ve çıkmazda olduğu bir dönem yaşamaktayken El Fetih ile 23 Nisan da bir mutabakat anlaşması yapmak durumundaydı ve anlaşma gerçekleşti.

Taraflar arasındaki mutabakat Türkiye’de son MGK bildirisinden de anlaşıldığı üzere memnuniyetle karşılanırken, ABD ve İsrail bu mutabakata oldukça sert denebilecek tepkiler gösterdi. Hatta İsrail anlaşmanın açıklandığı saatlerde Gazze’ye bir hava saldırısı dahi yaptı. ABD, İsrail ve batı dünyası Hamas’ı halen bir terör örgütü olarak görmekteyken EL Fetih’i ise Filistin’in resmi yönetimi olarak tanıyor olmasının elbette bu sert tepkilerdeki payının oldukça fazla olduğu kanaatindeyim.

Bu mutabakat ile asıl kazananın kim, sonuçlarının ne olacağı ve neden bu anlaşmanın Türkiye ve diğer ülkelerde birbirinden çok farklı tepkilerle karşılandığının cevabını bulmak için, geçmişten bugüne çok fazla detaylı olmasada El Fetih ve Hamas ile İsrail ilişkilerini gözden geçirmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda öncelikle söz konusu örgütleri kısaca tanımaya çalışalım ve ardından iki yıl önceki bir yazımda da paylaştığım bazı önemli demeç ve bilgilere yeniden hatırlatmak anlamında izninizle yer verelim.

Filistin Kurtuluş Örgütü - FKÖ

Uluslararası ortamda PLO olarak tanınan örgütün temelleri 13-16 Ocak 1964’te Kahire'de toplanan Arap Zirvesi'nde atılmış ve 29 Mayıs 1964 tarihinde Filistin Ulusal Konseyi’nin toplanmasının ardından 2 Haziran 1964 tarihinde FKÖ kurulmuş.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, örgütün Arap devletleri arasındaki liderlik savaşı yüzünden, Filistinliler tarafından değil, Arap devletleri tarafından özellikle de Mısır devlet başkanı Cemal Abdülnasır'ın yoğun desteği ile kurulması.

Kuruluş tarihi ise dikkat çekici, 1967 de İsrail’in Gazze’yi ele geçirdiği Altı Gün Savaşı’ndan sadece 3 yıl kadar önce. Kuruluşu takiben, Arap devletleri FKÖ teşkilatının finansmanı için bir Filistin Milli Fonu oluşturmuş. Arap devletlerinde FKÖ'nün ofisleri açılmış ve o sıralarda Gazze ve Sina'da üslenecek bir Filistin Kurtuluş Ordusu kurulmuş. Kurulan ordu Gazze’nin İsrail’in eline geçmesine neden olan Altı Gün Savaşında da Arap cephesinde etkin rol almış.

FKÖ şemsiyesi altında bulunan en büyük örgüt olan El-Fetih'in lideri Yaser Arafat 1969'da FKÖ Yürütme Kurulu Başkanlığı'na getirilmiş. Arafat yönetimi 1973 yılından itibaren diplomasiye ağırlık vererek FKÖ'ye sürgün hükümeti niteliği kazandırmış. 1974 yılında siyasal anlamda iyice güçlenen yada güçlendirilmiş olan örgüt, Arap Birliği, İslam Konferansı Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından Filistinlilerin tek meşru temsilcisi olarak tanınmış.

1980 lere kadar FKÖ etkin olarak Filistin davasının önde gelen örgütü olma özelliğini korumuş ancak 1967 Altı Gün Savaşı ’ndan sonra FKÖ’nün merkezi önce Ürdün'e, sonra 1970'te Lübnan'a ve en sonunda da 1982 yılında İsrail'in Lübnan'ı işgaliyle Tunus'a taşınmış. Altı Gün Savaşı bildiğiniz üzere Gazze’nin İsrail’in eline geçmesiyle sonuçlanmış bir savaştır.

Aralık 1988'e gelindiğinde FKÖ adına FKÖ Başkanı Arafat, terörizmi kınadığını açıklayan bir konuşma yapar, bu açıklama ABD tarafından memnuniyetle karşılanır ancak ne hikmetse bu konuşmayı takiben, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi 30 Mayıs 1990'da İsrail kıyılarına saldırır ve FKÖ ile ABD nin arası yeniden bozulur.

Bu bozulmayı takiben yine aynı yıl 1990 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Yaser Arafat, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgaline tam destek verir. Bu enteresan bir çıkıştır ve dünya kamuoyunu oldukça şaşırtır. Öyleki bu çıkış sonrası, savaşın hemen ardından Kuveyt'teki tüm Filistinliler Kuveyt'ten atılırlar.

Dört yıl aradan sonra yine ‘’barış’’ rüzgarları eser ve 1994 yılında yapılan Gazze-Eriha Anlaşması ve ardından Eylül 1995'te yapılan II. Oslo Anlaşması'yla İsrail Gazze Şeridi'nin tamamına yakınını, Batı Şeria'nın ise bazı bölgelerinin yönetimini Filistin Otoritesi'ne bırakır. Burada önemli bir not, Oslo Anlaşması bugün halen İsrail Başbakanı olan Netenyahu’nun o zamanlarda da tamamen karşı duruş gösterdiği bir anlaşmadır.

İslami Direniş Hareketi - HAMAS

İslami Direniş Hareketi, kısa adıyla HAMAS, Altı Gün Savaşı’ndan yaklaşık 20 yıl sonra 1987'de Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz El Rantisi ve Muhammed Taha tarafından ilk intifadanın başlangıcında, Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütünün Filistin kanadı olarak kurulur.

1970’lerde Kahire'den Filistin'e dönen Hamas'in ruhani lideri ve kurucusu Ahmet Yasin, 1987 de örgütü kurmadan önce Filistin de İslami bir yardimlasma organizasyonu kurmuş.


Örgütün kuruluş amacı 1948 öncesi İsrail'in işgal ettiği Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni kapsayan topraklarda yeniden Filistin İslam devletini kurmak olarak bilinir. Hamas'a verilen finansal desteğin büyük çoğunluğunun S. Arabistan kaynaklı olduğu söylenmekle birlikte, ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre örgüt, yurtdışında yaşayan Filistinliler, İran hükümeti ve Arap ülkelerinden gelen yardımlarla finanse edilmektedir.

Hamas, 1993 ve 2005 yılları arasında İsrailli sivillere ve askerlere yönelik intihar saldırılarında bulunur ve Kanada, Avrupa Birliği, İsrail, Japonya ve ABD de terör örgütleri listesine alınır. Örgütün askeri kanadı, İzzeddin el Kassam Tugayları ise Avustralya ve İngiltere’de terör örgütleri listesinde yer almaktadır. Hamas halen Filistin Ulusal Yönetimi'nde seçimle belirlenmiş Filistin Parlamentosunda çoğunluğu elinde tutan Filistinli paramiliter bir örgüt ve aynı zamanda siyasi bir partidir.

Bir sonraki yazımda özellikle İsrail’li kaynaklarda yer alan ‘’ilginç’’ bulacağınızı düşündüğüm bazı haber ve bilgileri sizlerle paylaşarak bazı dipnotlarla hatırlatmalar yaparak hafızalarımızı tazelemeye çalışacağım.

Hoş Kalın
01 Mayıs 2014
@cngzkync