2 Mayıs 2014

El Fetih-Hamas-İsrail İlişkileri -2-

Her iki örgütü bir önceki yazımda kısaca tanımlamaya çalışmıştım, yazımın bu son bölümünde de bu yapılar için kimler ne demiş diyerek medyada yer almış bazı bilgi ve açıklamaları da aktaralım. Sonrasında bu yapılar arasındaki ilişkileri anlamanın daha kolay olacağını, düşüncelerimizde farklı pencereler açacağını düşünüyorum.

Bakalım hangi kaynaklarda kimler neler demiş....

Koteret Rashit Dergisi...

İsrail'de yayınlanan haftalık Koteret Rashit dergisinin Ekim 1987 sayısında yayınlanan bir yazıya göre ; "1978'de Gazze’de kurulan İslam Üniversitesi de dâhil olmak üzere İslami oluşumlar, Batı Şeria ve Gazze'nin sivil yönetimindeki İsrail askeri otoritesi tarafından desteklenmiş ve teşvik görmüştür. Bunlar (İslami oluşumlar ve üniversite) yurtdışından para toplama yetkisine sahiptiler. Filistinli Islamcilarin kurdugu organizasyonlara yurtdisindan para transferi kabul hakkı verildi.

İslami organizasyonlar ilk başta yetimhanelerle, hastanelerle, okullarla ve yoksul kadınlarin çalışabileceği küçük atölyelerle işe başladılar. Daha sonra finansal olarak güçlenen bu organizasyonlar Filistin'de İslam Universitesini kurdular. İsrailli askeri yetkililer bu gelişmelerin Filistin Halk Kurtuluş Ordusu'nu zayıflatacağından dolayı cok mutluydular. 1992 sonunda sadece Gazze bolgesinde 600 adet cami açılmıştı. Mossad'ın da yardımıyla İslami hareket Filistin'de cok yayılmıştı. İslami hareketin önünü açan Mossad aynı anda Arafat'ı çok büyük bir baskı altına almıştı. "

L'Humanité Gazetesi...

Jean Jaurès tarafından Fransız Komünist Partisi’nin yayın organı olarak kurulan günlük gazetede yayınlanan bir yazıya göre ;

‘’İsrail istihbarat servisi Mossad (İsrail İstihbarat ve Özel Görevler Enstitüsü) sayesinde, İslamcıların işgal altındaki bölgelerde varlıklarını güçlendirmelerine izin verildi. Bu esnada, El Fetih (Harekât el-Tahrir el-Vatani el-Filistini, Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi) ve Filistin Solu en acımasız biçimde bastırıldı ’’



United Press International (UPI)...
Kuruluşu 1907 yılına kadar uzanan ve merkezi ABD'de bulunan ve 2000 yılında News World Communications şirketi tarafından satın alınan bu haber ajansının değerlendirmesine göre ; ‘’İsrail, FKÖ'yü dengelemek için karşı bir unsur olarak 1970'lerin sonlarından itibaren başlayarak HAMAS'ı desteklemiştir. O dönemde HAMAS dine ve toplumsal çalışmaya odaklanmıştı.’’

Tarihçi Zeew Sternhell...
İsrail'deki Hebrew Üniversitesi'nde görev yapan tarihçi Zeew Sternhell'e göre ; ''İsrail’in Filistin'deki varlığının güçlenmesinde en büyük yardımcı faktör Mossad'dir. Durumu daha açık izah etmek istersek Hamas başlı başına bir İsrail tasarımı. Hamas, Israil'in Filistinli İslamcıları, Filistin Kurtuluş Ordusu'na karşı kullanmak için tasarladığı çok akıllı bir oyuncak. 1970’lerde Kahire'den Filistin'e dönen Hamas'in ruhani lideri ve kurucusu Ahmet Yasin, İslami bir yardımlaşma organizasyonu kurdu. O dönemin İsrailli Başbakanı Golda Meir, bu durumu El Fetih hareketini bölmek için bir fırsat olarak gördü.’’

Le Canard Enchaîné...

Fransa’da 1915 yılında kurulmuş ve haftalık yayın yapan gazetenin 1 Şubat 2006 yılında yayınlanan 4449. Sayısında, ‘’Çok Gizli İsrail-Hamas İlişkileri’’ balıklı yazısına göre ;

‘’İsrail kararlı bir biçimde Yaser Arafat'ın liderliğindeki laik El Fetih hareketini zayıflatmak amacıyla HAMAS'ın büyümesini desteklemiş ve cesaretlendirmiştir’’



Ehud Olmert...

12 Ocak 2009 Pazartesi günü, İsrail Parlamentosu'nda Knesset’de yapılan Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi toplantısında İsrail Başbakanı Ehud Olmert şunları söylemiş : “Hamas'ı Netenyahu kurdu, hayat verdi, Ahmet Yasin’ i serbest bıraktı ve ona gelişme şansı verdi.”


William Blum...
‘’Umudu Öldürmek’’ (2. Dünya Savaşından bu yana ABD Ordusu ve CIA saldırıları) ve ‘’Dünyanın Tek Süper Gücü ve Batı Bloğu Muhalifi’’ (Bir Soğuk Savaş Anısı) adlı kitapların yazarı, ‘’Umudu Öldürmek’’ adlı kitabında şunları demiş ; ‘’İsrail en kötü düşmanlarını kendisi yarattı, Filistin’de El Fetih’i zayıflatmak için Hamas’ın yaratılmasına yardım etti. Lübnan’ı işgali de Hizbullah'ı yarattı. İsrail baştan beri sürekli savaşıp diğer insanların topraklarını almaya çalışıyor. İdealist siyonist öncüler için daha iyi bir yol hiç oldu mu? ”


Bir de şunları hatırlayalım...

*1984 yılında Ahmet Yasin, gizli silah deposu bulundurmak suçundan yakalanmış ve 12 yil hapis cezasina çarptırılmış. Fakat 1 yil sonra İsrail tarafından serbest bırakılmıştır. 1993 senesinde İsrail'i ve Filistin yönetimini tanıyan Oslo anlaşmasının imzalandığı zaman Ahmet Yasin cezaevindeymiş. Hamas, Oslo anlaşmasini tanımadığını duyurmuş ve hemen saldırılara geçmiş. Oslo anlasmasi tam imzalanmadan yapılan görüşmeler sırasında Hamas, İsrailli sivillere yönelik saldırılara başlamıştır.


* Bu durum Oslo anlaşmasını istemeyen İsrailli radikallerin elini güçlendirmiş. 1996'da İsrail'de yapilan seçimlerde sağcıların en büyük propagandası Hamas'in İsrailli sivillere yaptığı saldırılar olmuş. Bu propagandalarla halkı korkutan Israil sağı Netanyahu liderliğinde İsrail'deki seçimleri almıştır.

* Seçimleri kazanan Netanyahu, cezaevinde bulunan Ahmet Yasin'i "insani koşullar" ileri sürerek serbest bırakmış. Aynı zamanda Clinton'la yaptığı bir toplantida bir açiklama yapan Nethanyahu, Arafat'a Hamas'i kontrol etmesi için de baskıda bulunmuştur.

* 1997 yilinda Ürdun'de sürgünde bulunan Ahmet Yasin'e Netanyahu geri dönüş hakkı vermiş. Ahmet Yasin büyük bir gövde gösterisiyle Filistin'e dönmüştür.


* 1991 yılındaki Körfez Savaşı'nda Saddam'ın yanında yer alması sonrası Arafat'a Arap ülkelerinden gelen tüm finansal yardımlar kesilmiştir.

* Milyon dolarlarla ifade edilen yardımlar Ahmet Yasin'e yapılır olmuş. Hamas'ın bütçesi yapılan bu yardımlarla Filistin Özerk Yönetiminin bütçesini geçmiştir.


Böyleyken böyle...

Fetih-Hamas-İsrail ilişkilerini değerlendirirken bu detayları da bilmekte fayda var...

Ben ‘’bazen’’ diyeceğim ancak hele de siyasette, hele de Ortadoğu’da, her olan bitende, her zaman ‘’oyun içinde oyun’’ vardır demek daha doğru olabilir.

Hoş Kalın
02 Mayıs 2014
@cngzkync