12 Mart 2012

Sokak Çözdü



TBMM de eğitimde 4+4+4 sistemine geçişle ilgili bir komisyonda olan bitenlere ve sonrasında muhalefet partilerinden gelen açıklamalara bakınca, insanın içi acıyor.
Ülkenin en önemli ve yıllanmış meselelerinden biri olan ''eğitim sistemi'' hakkında vekillerin yani ''eğitimli'' kişilerin kavga dövüş, sille tokat bir takım kararlar alıyor olması ne kadar garip ve ama bir o kadarda acı gerçek.

O parti bu parti diye ayırmaksızın TBMM de bizleri temsilen yer alan vekillerin, tüm ülkeye ve maalesef görsel yayınlar aracılığı ile tüm dünyaya yayılan, bu itiş kakışlarla dolu ve son derece çirkin ve ilkel görüntülerden elbette TBMM deki tüm vekiller belirli oranlarda sorumludurlar.
Umarım eğitim sistemi ile ilgili bir takım kararları alırlarken, bu kabul edilemez görüntüleri bizlere yaşatan vekillerimiz, AK Parti'nin bu ülkeye boyun borcu hükmünde olduğunu düşündüğüm Yeni Anayasa ile ilgili çalışmalarda da bizlere buna benzer görüntüler yaşatmazlar. Umarım Cemil Çiçek' in dediği gibi Yeni Anayasamız bayram havası içinde yapılabilir.
Meclis'te CHP'nin kürsü işgali ile de yaşadığımız ve TBMM' nin işleyişinin aksatılmasına yönelik olduğu bariz bir şekilde anlaşılmakta olan bu davranış şeklini benimseyen bazı vekillerin, yaptıkları son açıklamalar ise hiç şaşırtıcı değil belki ama o derece de hayret verici.
Bakınız CHP'li vekil Muharrem İnce eğitim sistemi ile ilgili komisyondaki çirkin görüntülerden sonra şunu dedi ; ''Bu iş artık sokakta çözülür''...
Ya Hu ! Sorarlar insana, madem bu tip konuların sokakta çözüldüğüne inanıyorsun, ne diye milletvekilliğine ve siyasi irade ile sorunların çözümüne inananların adresi olan TBBM çatısı altında bulunmaya aday oldun ve sana ''sokakta'' değilde ''siyaset'' ile çözüm bul diye oy verenlere vekil oldun.?
Şurası doğrudur ki sokaktakiler elbette çözer, ama bazı vekillerimizin anlamadığı kısım sanırım sokaktakilerin, yani bu ülke halklarının, çözümlerini demokratik seçimlerle sandıkta belirttikleri durumu.
Sözünü ettiğiniz ''sokak'' sandıkta seçimini yapmış, ülke yönetimine ve hizmetine aday olanlara, mevcut yasa ve sistem dahilinde uygun gördüğü görevleri vermiştir. Hal böyle iken, verilen görevi gereği gibi yapmayarak sokağa işaret etmek görevden kaçmak değil de nedir ?
''Sokak çözer'' demek, halktan aldığın yetki ve görevi yapamadığının, bir başka deyişle siyaset yoluyla çözüm üretmeyi beceremediğinin itirafı değil midir ?
Yok eğer ''sokak çözer'' derken sokakta bir kaos ise amaçlanan, kusura bakmayın ama ''Geçti Bor'un pazarı, sürün eşşeğinizi Niğde'ye...''
Yazımı sevgili dostum Ahmet Cihat'ın hatırlatması ile, Safvet Senih'in ''Söyle'' isimli şiirinden şu dize ile sonlandırıyorum.
 
''Sözü süzde söyle, inci gibi dizde söyle......''
 
12 Mart 2012
Twitter : @cngzkync