18 Eylül 2012

Yalnızlık


Birşeyler oluyor...

Bölgesinde ve yakın coğrafyalarda, özellikle de Müslüman halkın yoğun yaşadığı ülkelere ‘’rol model’’ iddiasındaki ülkem giderek yalnızlaşıyor.

Avrupa...

Avrupa desen, zaten Başbakanın Bosna-Hersek gezisindeki bir konuşmasında üzülerek izlediğim ve alaylı bir dille ifade ettiği gibi 30 yıldır kapısından içeri almıyor...

Bu durum bir başkasına komik gelebilir belki ama bu konuda birinci derecede sorumluluğu olanların bu gülüşü içler acısıydı...

İktidarın ilk yıllarında ciddiyetle ele alınan Avrupa Birliği adeta kendi haline terk edilmiş durumda, ilgili bakanlık ise Turizm Bakanlığı’nın junior bakanlığı modunda varlığını sürdürüyor...

Anlayacağınız ‘’tık’’ yok...

Ortadoğu...

Ortadoğu desen, bahar mı darbe mi, yoksa devrim mi, ne olduğu pek de belli olmayan adeta darbeye devşirilmiş devrimler yaşayan bir bölge ve Türkiye nin bölge ile ilişkileri ‘’duygusal’’ slogan ve bir takım klasik retoriklerden öteye değil...

Bölgedeki yeni oluşumlarda pozisyon alma vesonuç itibariyle oluşan yeni pazarlarda Türkiye’nin eskiye oranla ne kadar aktif olduğu ortada..

Kaybedilmiş pazarlar söz konusu...

Sadece ekonomik değil elbette kaybedilenler...

Ortadoğu'da zamanla bir itibar kaybı da söz konusu olacak...

Belki de bizim için en önemlisi bu ‘’itibar’’ kaybı olur...

Bu bölge zaten hiç durmadan kaynayan bir kazandı ve bu kazana da kendimizi yine ‘’duygusal’’ söylemlerle atıverdik...

Yılların Filistin meselesini Gazze lokaline indirgedik ve insani yardım şu bu derken, politik ve siyasi çözümler yerine gemiler kaldırarak abluka delmeye çalıştık...

Hesapsız zamansız ‘’projelere’’ kalkışarak adeta ateşe atladık...

Canlar verdik ve yeni sorunlar kazandık...

Mesele vatan toprağı dışında, yardım şu bu adı her neyse bir kaş yapmaya çalışırken, bunu göz çıkarmadan başarabilmek...

Sonuç itibariyle ne mi kazandık...

Bölgedeki stratejik müttefik olan İsrail ile tabire caizse ‘’papaz’’ olduk...

Kazandığımız bu...

İyi mi oldu...

Hayır ülkenin ‘’çıkarları’’ adına hiç iyi olmadı...

Nerden mi belli ?

En basiti, bölgemizde tırmanan teröre bakın anlarsınız...

Netice itibariyle şimdi bir ayağımız Ortadoğu’nun kaynayan kazanının da içinde...

Her şey ortada....

Ortadoğu’da da bir kazanç söz konusu değil...

Üstelik külliyen zarar söz konusu

Komşular...

Komşulardan isterseniz hiç bahsetmeyelim....

Bana bir tane sorunsuz olduğumuz yada düşman bellemediğimiz ülke gösterin eywallah diyeyim...

Yok işte yok...

Suriye yi takmışız kafaya illa da adı Esed/Esad her neyse iktidarını yıkacağız...

Ya sonra ne olacak ?

Türkiye den bir vatanperver milletvekilini mi atayacaksınız oraya ?

Yeni gelecek olanın Rusya nın Çin’in ve İran’ın kabul etmeyeceği biri olacağını mı sanıyorsunuz ?

Tamam orda eziyet gören insanlara aç kapını gelsinler, insanlığını göster elbet...

Gerisi o ülkenin kendi vatandaşlarının çözmesi gereken, çözemiyorsa da Birleşmiş Milletlerin vs çözmesi gereken bir durum değil mi ?

Kendi sorunlarımızı hallettik çözdük de sıra oraya mı geldi ?

Hayır çözmedik ve üstelik başımızdaki terör belasına yeni sponsorlar yarattık...

Bırakın Allahınızı severseniz bu maceraları...

Allah aşkına harcamayın ülkemin kaynaklarını ve enerjilerini  boş yere....

Zamansız ve hazırlıksız, güçsüz ve yeterince kudretsizken ‘’tatlı hayaller’’ kurmanın zamanı mı ?

Erken öten horoz olmak bu ülkenin halklarına yakışıyor mu ?

Elbette yakışmıyor...

Elbette mübah değil...


18 Eylül 2012
Twitter : @cngzkync