1 Nisan 2014

Ortadoğu’da Kürt Siyasi Hareketleri -1-

Sıklıkla duymuşsunuzdur, son yıllarda yerel ve uluslararası medyada Kürtlerin Ortadoğu’daki etkin rolünden, dolayısıyla bölge ve dünya siyasetindeki konumunun güçlenmesinden ve başarıyla yükselen bir grafik çizdiğinden bahsedilir ve bu gerçekten de öyledir.

Peki bu siyasal yapıların biribirleriyle olan ilişkileri ne durumdadır ve nasıl olmalıdır noktasında bir soru soracak olursak genel durum nedir?

Bölgedeki Kürt Siyasal Hareketleri

BDP'yi Ortadoğudaki Kürt siyasal hareketleri yelpazesinde, son dönemde kendisini silahtan ve şiddetten arındırma yolunda ve bu anlamda bir nevi değişme sürecinde olan PKK çizgisiyle bugün itibariyle siyaseten örtüşen Türkiyeli yasal bir siyasi yapı olarak değerlendirebiliriz.

PYD'den bahsederken ise, PYD'nin PKK ile olan organik bağını belirterek, her ne kadar PKK Türkiye eksenli olarak silahtan ve şiddetten kendini arındırmakta olan bir süreç yaşıyor olsa da PYD’nin Suriye’deki savaş koşullarının da getirdiği bir türden zorunluluk nedeniyle silahlı bir siyasal hareket olarak Suriye’de varlığını sürdürdüğünü görmekteyiz.

Diğer yandan PYD’nin PKK ile olan organik bağının bir benzeri İran merkezli PJAK ile PKK arasında da söz konusu. İran merkezli PJAK da mücdelesini silahlı mücadeleden arındırmış bir yapı değil ve İran daki varlığını yine PKK ile organik bağlı şekilde sürdürmekte.

Buraya kadar olan kısmı toparlamak gerekirse, Çözüm Süreci bağlamında Türkiye merkezli olarak silahlardan arınma sürecindeki PKK’nın, kendisi ile organik bağı olan ve Türkiye merkezli olmayan ancak Suriye ve İran merkezli olan PYD ve PJAK ile birlikte bölgedeki Kürt siyasal hareketleri içerisinde önemli rolü olduğunu söyleyebiliriz.

PKK’yı bölgede yaşayan Kürtler açısından değerlendirecek olursak, PKK bölgede yer alan siyasal yapılar içinde Türkiye, İran ve Suriye’de etkinliği olan bir yapı olarak göze çarpıyor.

Ortadoğu’da dört farklı ülke sınırları içerisinde yaşamakta olan Kürt halkının Türkiye, İran ve Suriye dışında kalan bir bölümü de malumunuz üzere Irak’ın kuzey bölgesinde yaşamaktadır ve burası Irak Kürdistanı olarak anılmakta olan Irak merkezi yönetimine bağlı şu an itibariyle federatif bir devlettir. Şu an itibariyle diyorum çünkü Irak Kürdistan yönetiminin önümüzdeki günlerde bir konfederasyonilan etmesi de söz konusu.

Irak Kürtleri halen Barzani liderliğinde güçlü ve yasal, uluslararası alanda tanınmışlığı ve geçerliliği olan bir siyasal yapı olan PDK tarafından temsil edilmekte. Bu noktada PDK'yı, PKK-PYD-PJAK tan ayıran en önemli özelliğin PDK’nın uluslararası diplomaside legal bir yapı olarak tanınıyor olması.

Diğer bir deyişle bir yandan PDK yasal bir yapı iken, diğer yandan halen uluslararası düzlemde PKK-PYD-PJAK illegal ve çoğu ülke tarafından terör örgütü kapsamında bulunuyor.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husu ise, her ne kadar PKK-PYD-PJAK terör örgütü kapsamında ve illegal yapılar olarak tanımlanıyor olsalar da, bölgedeki toplam Kürt nüfusunun (takribi 40 Milyon) %70'inde etkili olduğu ancak PDK’nın yasal olmasına rağmen bölge Kürt nüfusunun sadece %25’inde etkili olduğudur.

Buradan çıkarılması gereken en pratik tespitin, yukarıda belirttiğim detaylara paralel olarak, tüm bu legal veya illegal yapıların her birinin her koşulda bölge Kürt siyasal hareketleri içerisinde yok sayılamayacak önemli unsurlar olduğu kanaatindeyim.

PKK-PDK İlişkileri

Yazıma başlarken, Kürtlerin Ortadoğu’daki etkin rolünden, dolayısıyla bölge ve dünya siyasetindeki konumunun güçlenmesinden ve başarıyla yükselen bir grafik çizdiğinden bahsetmiştim.

Ancak PKK ve KDP, yani Kürdistan coğrafyasının iki önemli siyasal gücü arasında özellikle de son dönemlerde ortaya çıkan çekişmeler, Kürtlerin uluslararası alandaki konumunu ve gelişen, yükselen grafiğini olumsuz etkileme eğiliminde.

Detaylara kısaca değinmeye bir sonraki yazımda devam edeceğim....

Hoş Kalın
01 Nisan 2014
@cngzkync