5 Temmuz 2014

Rojava Halepçe Olmasın



Bunu da nereden çıkarttım şimdi değil mi ?

Şimdi ne benzerliği var Rojava ile, sistematik Enfal soykırımının zihinlerde en belirgin kalan kısmı olan Halepçe’yi karşılaştırmanın.

Irak’ta baş gösteren global ve yerel unsurların oyun kurucu olduğu, planlı ve kurgulu IŞİD aygıtının, sıradışı daha doğrusu kolay ilerleyişi ve sonrasında IRAK’ta gelinen durum bölgedeki gelişmeleri takip eden bir çoğunuzun malumudur, yeniden anlatmaya gerek yok.


Irak’ın içinde yaşanan tantana sırasında gözlerden kaçan bir durum vardı. Daha doğrusu üzerinde çok da fazla durulmayan bir durumdu diyelim. Bahsettiğim şey IŞİD’in Musul’a ilerlemesi ve Irak ordusunun ilginç şekilde hiç çatışmadan, Musul’u hiç savunmadan, tek mermi dahi sarf etmeden tüm teçhizatlarını ki buna tanklar, toplar ve diğer ağır silahlar da dahil IŞİD’e bırakarak Musul’u terk etmesiyle başlamıştı. 



İşte bu noktada IŞİD’e bir anlamda lojistik destek sağlanmış ve IŞİD elde ettiği ‘’savaş ganimetlerini’’ yani hemen her türden ağır ve hafif silahları ve araçları hiç beklemeden Suriye’ye taşımaya başlamıştı.



Bugünlerde Kobane yönetimi tarafından ilan edilen seferberlik ve IŞİD’in Suriye’deki unsurlarının Kobane başta olmak üzere Rojava Kürt bölgesine yaptıkları saldırılarla da iyice ortaya çıktı ki, IŞİD’in en önemli hedeflerinden biri genel manada Kürtler olmasa da, Suriye özelindeki hedefi PYD idaresindeki Rojava ve dolayısıyla Rojava Kürtleri.

Tabi bu arada IŞİD’in Irak Kürtleri ile pek mecbur kalmadıkça doğrudan savaşa girmemesi ve Irak Kürt yönetimindeki bölgelere yönelmemesi, ancak Rojava ve PYD yönetimine karşı saldırgan tutum içerisinde olması ise elbette bölgede kurgulanan yeni oyun noktasında üzerinde dikkatle durulması gereken oldukça stratejik ve politik bir konu.

Çok fazla detaya girmeden söylemek gerekirse sözün özü şu ki; Rojava'yı malesef çok kötü günler bekliyor.

Kobane özelinde Rojava elbette bir Musul gibi değil ve PYD nin silahlı güçleri de IRAK'ın çatışmadan araç gerecini silahını bırakıp çekilen Irak ordusu gibi değiller. 



Ancak ortada duran çıplak gerçeklik şu ki, iyi savaşmak için artık sadece kahramanlık ve inanç günümüzün gelişmiş silah teknolojileri karşısında mağlubiyeti bir kaç gün daha uzatmaktan başka bir işe yaramıyor. 
Yani IŞİD ve PYD arasındaki karşılaştırmalı güç dengesi, IŞİD’in Irak’ta elde ettiği yeni silah ve mühimmatlar nedeniyle şu an Rojava Kürtleri ve PYD aleyhine bozulmuş durumdadır.

Kobane ve Rojava daki son durum tabi ki durup dururken ortaya çıkmadı ve görünen o ki her şey adım adım oyun kurucuların tam da planladığı şekilde devam ediyor. Kim bilir belki de oyun kurucular, oyunun adımlarından, aşamalarından biri olarak PKK nın Kandil dahil tüm savaşan kadrolarını Rojava’ya çekmek istiyordur.

Evet, IŞİD saldırılarının Rojava’yı bunaltması sonrası PKK nın tüm güçlerini PYD saflarına ve Rojava'ya çekmesi teknik ve stratejik olarak gerekebilir, belki de PKK buna mecbur bırakılabilir. 

PKK yönetimi bu durumda nasıl bir karar alır elbette kesin bir dille söyleyemeyiz ancak bir tahmin yürütmek gerekirse, PKK güçlerinin Rojava da IŞİD’e karşı savaşmaktan geri durmayacaklarını düşünebiliriz. Zaten bilindiği kadarıyla 3000 civarı PKK savaşçısı uzunca bir süre önce Rojava ya geçiş yapmışlardı.

Peki sonra ne olacak ? Çok uluslu IŞİD’e karşı tek başına bir Rojava ne kadar dayanabilecek ? 

Rojava Kürtlerini ve özelde PYD-PKK güçlerini mümkün olduğunca yok etmek için özenle kurgulanmış bir tasfiye senaryosu olmasın sakın bu ?

Cevabını kendiniz düşünün....

Bir şekilde ortada bir oyun olduğu açık da, peki bu oyunu kim nasıl bozabilir ve Rojava bir Halepçe olma riskinden nasıl kurtulur ?

Evet, maksadım bir komplo teorisi üretmek değil elbette ancak Kürtlerin her zamankinden uyanık olması gereken bir kurgu söz konusu olabilir ve bu türden bir oyunu bozacak en güçlü ve tek hamle başını PYD-PKK-KCK kanadının çekmesi ve sürüklemesi gereken bir PYD-PKK-KDP İttifakıdır.

İşin özü Rojava’dır, PYD-PKK-KDP Rojava nın yönetimi konusunda kan dökülmeden canlar yitip gitmeden çok ama çok acil ortak bir payda bulmalı ve aralarındaki ihtilaflara son vermelidirler.

Rojava konusunda PYD-PKK ve KDP nin mevcut duruşlarından birer adım geri çekilerek ortak bi payda bumaları ve çözüm üretmeleri kaçınılmazdır ve artık şart olmuştur.

Tekraren belirtmekte fayda görüyorum, stratejik olarak bu uzlaşma için ilk adımları atması gereken, ısrarcı olması gereken ve KDP yi ne olursa olsun ikna edip ortak payda bulması gereken taraf öncelikle PYD-PKK-KCK tarafıdır.

Gerek PKK gerekse KDP medyası ve tüm Kürt aydınları tarafların acilen bir süre önce yaptıkları 4 maddeli anlaşmaya da sadık kalarak ve bu anlaşma zeminini kalıcı sonuca ulaştıracak şekilde hızla geliştirerek ortak noktanın bulunması için azami gayret göstermelidirler.

Rojava konusunda taraflar hızlı ve acil bir çözüm üretememeleri durumunda Rojava Kürtleri ağır silahlarla donandırılmış IŞİD e karşı çok ağır ve Halepçe gibi tarihe mal olacak can kayıpları yaşayabilir.

Haydi uyanık olun ve bozun oyunları.



Hoş Kalın
05  Temmuz 2014
@cngzkync