17 Temmuz 2014

Medeniyet ve Bilim Dili Demogojisi



Hatırlar mısınız ?

Bülent Arınç, 3 Şubat 2012 Akşamı CNN Türk televizyonunda yayınlanan Şirin Payzın’ın yönettiği “Neler Oluyor” programında, Türkçe’nin bir medeniyet dili olduğunu ancak Kürtçe’nin bir medeniyet dili olmadığını, dolayısıyla Kürtçe ile eğitim-öğretim yapılamayacağını, Kürtçe’nin öğretimde ancak seçimlik ders olacağını ifade etmişti.  

Aynı açıklamada bir çoğumuzun belki de gözünden kaçmış bir diğer sorunlu, hatta hastalıklı ifadesi de ‘’Kürtçe gençlerin geleceği açısından sakıncalı’’  şeklindeki sözleri olmuştu. 

Oysa aynı Arınç o açıklamasından bir süre önce Uludere vesilesi ile yaptığı bir başka açıklamada ise, Kürtlerin de Türkler kadar hak sahibi olacağını ifade etmiş ve Kürtlere hak verilmeyeceğini, Kürtlerin ellerinden alınmış haklarının Kürtler tarafından kazanılmasının bir lütuf değil, gayet doğal olduğunu da dile getirmişti.


Vatandaş olarak bizler siyasetçilerin bu birbirinden farklı açıklamalarına ilk kez mi rastlıyoruz ?

Elbette hayır...

Arınç’ ın o günlerde yaptığı talihsiz ve önyargılar barındıran medeniyet tanımı ile genel ve kabul edilen medeniyet tanımı arasında tabii ki çok ciddi farklar söz konusuydu.  

Türkler de Kürtler de birer millet olduğuna göre ve bu milletlerin de kendi dilleri gün gibi ‘’VAR’’ olduğuna göre, bu milletleri ve dillerini medeni ve medeni olmayan diye ayrıştırmak abesle iştigaldi.

Geçtiğimiz gün, vaktiyle Arınç’ın yaptığı türden bir başka abesle iştigali de CHP-MHP nin Çatı Adayı ve şu an için toplamda 7 veya 8 siyasi partinin de ortak adayı olan Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan duyduk.

İhsanoğlu eski devlet doktrinini derinden derinden dillendirmeye devam ededursun, verdiği röportajla Kürt meselesine bakış açısını ve sorunların çözümü noktasındaki tavrını da bir tık daha netleştirmiş oldu.

İhsanoğlu’nun dedikleri şunlar ;

’Kürtçenin zaten bilim dili olmasını sağlamak o kadar kolay değil ki. Bir dilin, bilim dili olması için en azından bir asrın geçmesi lazım. O dile bütün bilim dallarında zengin literatürü tercüme edeceksiniz; terminoloji yaratacaksınız ; fizik, kimya, matematik, psikoloji, felsefeyle ilgili binlerce terim yaratacaksanız. Bunları bir günde yapabilir misiniz ?’’

Aslında söyledikleri teknik tanım olarak pek de yanlış değil, evet dedikleri olmalı ki bir dil bilimde kullanılabilen bir dil haline gelebilsin.

İyi de, Kürtler de zaten bildik bileli bunun, yani anadillerini yok olmaktan kurtarmanın, kültürlerini var edebilmenin, özetle kimlikleriyle var olabilmenin mücadelesini vermiyorlar mı ?

Peki o zaman soralım İhsanoğlu’na, neden Kürtçe’nin eğitim öğretim dili olarak kullanılmasına karşı duruyorsunuz o halde ? O yüzyıl dediğiniz süre tamamlanmasın ve Kürtçe bir bilim dili olamasın diye mi ?

Demişsiniz ya ‘’ ’Kürtçenin bilim dili olmasını sağlamak o kadar kolay değil’’, evet kolay değil çok doğru...

Yine demişsiniz ya ‘’Bir dilin, bilim dili olması için en azından bir asrın geçmesi lazım’’, evet bu da belki uzunca bir zaman lazım anlamında doğru bir ifade.

İyi de o zaman neden Kürt vatandaşlarının bu zaman sürecini bir an evvel aşmaları için bir yerlerden başlamasına, yani Kürtçe anadillerinde eğitim öğretimlerine destek olmuyorsun, hadi destek olunmayı geçtik neden karşı duruyorsun ?

Neden yazıma Arınç’tan örneklemeyle başlayıp İhsanoğlu’ ile devam ettim diye düşünenleriniz olabilir, onlara cevabım İhsanoğlu’nun içinden bir Arınç çıktığını görmüş olmanın etkisi diyebilirm.

Sizce de öyle değil mi ?

Size de siyasi ve fikri anlamda İhsanoğlu’nun içinden bir Arınç ‘’çıktığı’’, veya İhsanoğlu’nun içine bir Arınç ‘’kaçtığı’’ izlenimi uyandırmadı mı yapmış oldukları açıklamalar ?

Yeri gelmişken belki hem Arınç hem İhsanoğlu için bir fayda sağlar diye şu bilgilendirmeleri yapalım.



1-     Dünyada birçok üniversite bünyesinde Kürt Dili ile ilgili bölümler vardır.
2-     Dünyada birçok akademisyen Kürtçe bilmektedir.
3-     Dünyada birçok akademisyen Kürt Dili kullanarak araştırmalar yapmaktadır.
4-     Kürt Dili, Hint-Avrupa dil gurubundandır.
5-     Kürt Dili, dünyanın sayılı ve kabul edilir dillerinden birisdir.
6-     Kürt Dili, büyük klasik eserler, divanlar yaratan bir dildir.
7-     Melayê Cizîrî, Feqîyê Teyran, Baba Tahirê Uryan, Ehmedê Xanî, Huseynê Bateyî,   
         birkaç Kürt Şair ve Edebiyatçısına örnektir.
8-     Dîwana Melayê Cizîrî, Mem û Zîn, Nûbihar, Mewlûd, Mêjûyî Edebiyatê Kurdî, Bîra 
         Qederê, bir kaç Kürtçe edebi esere örnektir.
9-     Kürt Dili, Dünya’da en az 45 milyon Kürt tarafından aktif olarak kullanılmaktadır
10-   Kürt Dili ile yaratılan onbinlerce eser bulunmaktadır.
11-   Kürt Dili’nin Edebiyat ve Bilim dili olduğu binlerce eser ile zımnen ispatlanmış 
         durumdadır.
12-  Hemen yanıbaşımızda bağımsızlık veya konfedarasyon ilanına çok yakın Kürdistan 
        Federe Devleti adında bir devlet var ve Eğitim, Öğretim ve BİLİM DİLİ de          
        KÜRTÇEDİR.

Kürtçe ile medeniyet ve bilim arasında bir ilişki kuramayan zihniyete, bu ilişkiyi kurabilmede yardımcı olması bakımından Ebu Hanifi Dineveri (820-895) iyi bir örnek olabilir.

Kürdistan’da Dinaver kentinde doğan ve gözlemevi Moğollar tarafından yıkılan çok yönlü Kürt Bilim Adamı Ebû Hanifi Dineveri için Harvard Üniversitesinde Yakın Doğu Dilleri ve Uygarlıkları fakültesinde Öğretim görevlisi Mehrdad R. Izady,  “Kürt ileri gelenleri içinde en mükemmel olanı, İslam topraklarında o güne kadar ortaya çıkmış en büyük beyin olan Ebu Hanife Ahmed Dineverî’dir” demiş.

Yaşamı boyunca çok sayıda esere imza atmış bir Kürt Bilim Adamı olan Dineveri, Flora kitabından, Güneş Tutulması meselesine, Hesap Kitabından, Yıldızların Konumuna, Genel Tarih kitabından, Coğrafya kitabına kadar bir çok konu üzerinde eserler vermiş.

Ümmetçiliğin, hatta Arapçılığın üstün olduğu dönemde “Flora Kitabı”nın metinlerinde, Kürdistan’ın yerli bitkileri için 800’lü yıllarda Kürtçe terimler kullanan ilk yazardır.

Uzun lafın kısası....

Onca yıl başta dili ve kültürü olmak üzere kimliği asimile edilmeye çalışılmış, çoğunlukla yok sayılmış, yasaklarla baskı altında tutulmuş ve ciddi katliamlara, acılara muhatap kılınmış bir milletin, haklarına yeniden kavuşma sancılarını çektiği bir dönemde ve bulunduğu coğrafyalara toplumsal hafızasındaki birikimleriyle demokratik gelişim anlamında, özgürlük ve barış adına son derece ciddi katkılar sunmakta olan Kürt halkının anadilinin, Arınç ve İhsanoğlu‘nunkiler gibi çağdışı kalmış önyargılı ve baskıcı zihniyet ve söylemlerin, Kürtçe’yi veya yine aynı zihniyetin hedefinde olabilecek Lazca, Çerkesce, Gürcüce gibi diğer halk dillerini de bu topraklardan yok edemeyeceği açıktır.


Hoş Kalın
17 Temmuz 2014
@cngzkync