16 Kasım 2012

Anamın Dili


Kürt Sorunu çözümünde, terör örgütü ve beraberinde BDP, her ne kadar sürekli aynı şeyi yaparak başta Kürt ve diğer halkların doğal ve insani hakkı olan Ana Dillerinde Eğitim konusunu siyasi arguman olarak diline dolayıp suistimal etse de, bu hak tüm halklara, klasik bir söylemle ifade etmek gerekirse,  elbette analarının ak sütü kadar helal bir hak.

Ana Dilde Eğitim hakkının halklara iadesi ile ilgili olarak, ‘’hak mıdır ? değil midir’’ noktasındaki tartışmalar bir yandan halen devam etmekle birlikte, bu hakkın halklara iade edilmesine karşı çıkanların en önemli argumanlarının da yine ‘’bölünme korkusu’’ olarak tanımlanabilecek şizofrenik bir durum olduğunu gözlemliyorum.

Aynı şizofrenik durumu hatırlarsanız, Kürtçe Müzik yasağının kaldırılmasında, TRT ŞEŞ in yayına alınması öncesinde ve diğer bir çok kültürel insani hakkın halklara iadesi öncesinde de yoğun bir şekilde yaşamıştık.

Şimdi de Ana Dilinde Eğitim hakkını verirsek ülke bölünür korkusu aynı çevrelerce topluma pompalanmaya ve demokratik gelişim engellenmeye çalışılıyor.

Ana Dilde Eğitim yapan Ülkelerin bölünmediğini, daha da geliştiğini görmek için, gelin bu yazımda hep birlikte Ana Dilde Eğitim ile ilgili dünya geneli duruma şöyle bir bakalım ve Ana Dilinde Eğitim hakkına sahip oldukları için sözüm ona ‘’bölünmüş paramparça olmuş’’ hatta tanımlarken daha da ileri giderek‘’fakir ve geri kalmış’’  şu ülkelere bir göz atalım.

Kanada...

Kanada Federal yönetim sistemine sahip bir devlettir ve kantonlardan oluşur. On eyalet ve iki özerk bölgeden oluşmuştur. Kanada’nın resmi dili İngilizce olmakla beraber, güneydoğusundaki  Koopeck eyaletinde resmi dil Fransızcadır. Diğer eyaletlerde halkın taleplerine göre İngilizce veya Fransızca eğitim imkânı sağlanmaktadır. Her iki dilde de eğitim-öğretim yapılmaktadır.

Belçika...

Ülke sembolik olarak krallıktır. Genel meclis ve senatoya sahiptir. Yerel parlamentolar da vardır. Belçika Devleti  dokuz eyaletten oluşmaktadır. Her eyaletin dillerinin organizasyonu devlete aittir. Ülkede Flamanca, Fransızca ve Almanca olmak üzere üç ayrı dil konuşulmaktadır. Belçika’nın Brüksel bölgesi ki ülkenin yönetim merkezidir ve kullanılan diller Fransızca ve Flamancadır.

Devletin iki resmi dili bulunmaktadır ve bu diller Flamanca ve Fransızcadır. Belçika’da eğitim politikası ülkedeki dil farklılığına göre belirlenmektedir. Konuşulan dilde eğitim yapan okullar bulunmaktadır. Bu okullarda eğitim yöre halkının dilinde yapılmaktadır ve başka diller öğrencilere öğrenim amacıyla yabancı dil olarak verilmektedir.

İspanya...

İspanyada eğitim dili 1980 yılına kadar sadece İspanyolca olmuştur. 1982 yılında İspanyol parlamentosu bir karar alarak ülkeyi yeni bir idari sisteme göre bölgelere ayırmıştır. İspanya resmen krallık olmasına rağmen devletin siyasi örgütlenmesini  onyedi eyalet olarak şekillendirilmiştir.  

Yeni sistemle birlikte Bask bölgesi ayrı bir bölge olmuştur ve Bask dili bölgenin resmi ve eğitim dili olarak kabul edilmiştir. Bask bölgesindeki okullara Bask dilinde eğitim imkânı sağlanmıştır. Ülkede başlıca dört dil konuşulmaktadır ve bazı eyaletlerde yerel dil eyaletin resmi dili olarak kabul edilmektedir. Ancak devletin resmi dili her koşulda yine İspanyolcadır.

Norveç...

Norveç’te iki yerli halk bulunmaktadır. Bu halklar Norveçliler ve Sami’lerdir. Sami’ler ülkenin Kuzey bölgelerinde yoğun olarak yaşamalarına rağmen, aynı zamanda tıpkı ülkemizdeki Kürtler gibi çeşitli başka bölgelerine de dağılmış durumdadırlar. Sami halkı da Türkiye deki Kürt ve diğer halklar gibi uzunca bir süre kendi devletince baskı altına alınarak asimilasyon politikaları uygulanmış bir halktır. Örneğin Sami dilinin sınıflarda konuşulması yasaklanmıştır.

Norveç devletinin bu asimilasyon politikaları 30 yıl kadar sürmüştür. Bizim 12 Eylül 1980 darbesinin sıkıntılarını yaşadığımız 80 li yıllarda, Norveç Parlamentosu, Sami halkı için kendini Sami olarak tanımlayanlar tarafından seçilmiş bir konsey oluşturulmasına imkan sağlanmış ve bu konseyin Sami halkını ilgilendiren bütün konularda tavsiyede bulunma hakkı  olduğunu kabul etmiştir.

1985 de zorunlu eğitim için yeni bir ulusal müfredat programı kabul edilmiştir. Norveç’te Zorunlu Eğitimde Sami öğrencilere özel haklar verilmiştir. Ulusal müfredatta Sami öğrenciler için üç ders bulunmaktadır.

1- ) Sami anadilinin eğitimi,
2- ) Sami öğrenciler için, ikinci bir dil olarak Norveçce,
3- ) İkinci dil olarak Sami dili. Bu ders anadili Norveçce olan ancak Sami dilini İkinci dil olarak öğrenmek isteyenler içindir

Sami okullarında ki öğretmenlerin Sami dilini konuşma, Sami kültürünü bilme ve olumlu bir tavır içinde olma zorundalıkları bulunmaktadır. Bununla birlikte tarih, coğrafya ve kültür derslerinin içerikleri, Sami tarihi, Sami kültürü ve Sami yaşam tarzına uygun şekilde hazırlanmıştır.

İtalya...

Resmi belgeler İtalya da bazı bölgelerde iki dilde hazırlanmaktadır. Resmi belgeler bazı bölgelerde iki farklı dilde hazırlanmasıyla beraber her koşulda İtalyanca olan geçerli sayılmaktadır.

İtalya da anaokullarından başlamak üzere temel eğitimde İtalyanca ile beraber talebe göre diğer dillerin eğitim aracı olarak kullanılması mümkün kılınmıştır.

Danimarka...

Danimarka’da yaşayan Alman halkı aynen kendi ülkelerinde yaşadıkları gibi her türlü din, dil, eğitim ve kültür gibi haktan yararlanmalarının yanı sıra, eğitim için de Danimarka eğitim bütçesinden ödenek almaktadırlar.

Finlandiya...

Ana Dilde Eğitim konusunda çok fazla detay anlatmaya gerekmeyen bir ülke Finlandiya. Çünkü bu ülkede altı ayrı Ana Dilde Eğitim yapan okullar bulunmaktadır.

Avusturya...

Bu ülkeyi de çok detaylı anlatmaya pek gerek yok sanırım, Avusturya’da 1967 yılından bu yana okullarda ek anadil dersi verilmektedir.

Fransa...

Bir çok yasal düzenlemede örnek aldığımız ülke olan Fransa’da Fransızca dışındaki yerel diller, anaokullarından başlamak üzere üniversiteye kadar hem resmi, hem de özel okullarda sorunsuz engelsiz öğretilmektedir.

İsviçre...

Bu ülke Ana Dilde Eğitim sorununu aşmış örnek gösterilebilecek ülkelerin başında geliyor diyebiliriz. İsviçre vatandaşı olanlar, eğitim sistemleri sayesinde en az iki veya üç dil öğrenebilmektedir. Bu dillerin öğrenilmesinde ve öğretilmesinde sorun yaşamamaktadır.

İsviçre devleti yirmi üç eyaletten oluşan federal bir devlettir. İsviçre de eyaletlerde Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Roman dili konuşulmaktadır. Her eyalette eğitimde o eyaletin Ana Dili kullanılırken, diğer bir eyaletin dili de zorunlu seçmeli dil olarak eğitimde kullanılmaktadır. Bununla birlikte yaygın olarak İngilizce de eğitim kurumlarında öğretilmektedir.

Bolivya...

1994′de bir eğitim reformu yapmıştır. Bu reform ile Bolivya devleti ülkede İspanyolca’nın yanı sıra Bolivya’daki OTUZ yerel dilin bütün okullarda hem dil dersi, hem de öğretim dili olarak kullanılmasına olanak sağlamıştır

İsrail...

Ülke nüfusunun yüzde seksenikisi (%82) İbranice konuşmasına rağmen ülkede oturan yüzde onsekizlik (%18) Arap nüfusunun konuştuğu Arapça’ya özel bir statü tanınmış. Resmi dil İbranice ancak Arapça diline eğitim ve kültür alanları ile kamu alanlarında özel bir statü verilmiş. Araplar ilk ve orta öğretimde kendi Ana Dillerinde Eğitim alabiliyorlar ve ikinci dil olarak da İbranice’yi öğrenmek zorundalar.

Çin...

Ülkede çok sayıda farklı etnik grup ve yaklaşık 140 farklı dil konuşulmakta. Ülkenin çoğu Mandarini adında bir dil konuşmakta.

Ülkenin resmi dili Çince. 1984 yılında çıkardıkları bir yasayla bölgesel özerklikler verilmiş ve özerklik bölgelerinde dilin korunması ve geliştirilmesi gerektiği belirtilmiş. Özerk bölgeler, o bölgedeki eğitim dili hakkında karar alma yetkisine sahip kılınmış. Özerk bölgelerdeki öğrenciler kendi anadillerinin yanı sıra Çince’yi de öğrenmek zorunda.

Almanya...

Almanya’da bazı eyaletlerde ilkokuldan başlayarak haftada 3 ila 5 saat zorunlu anadili dersleri veriliyor. Almanya 1980′li yıllarda uyguladığı çocukların Almanca’yı iyi öğrenebilmeleri için anadillerinden yoksun bırakılmaları tezini artık terk etmiş.

Almanya  ‘’Ulusal Uyum Planı’’ adı altında çift dilli eğitimin gerekliliği yaklaşımı kabul edilmiş. Haftada iki saat Türk ve Alman öğretmenlerin bir arada girebilecekleri dersler düzenlenmiş ve her iki dilin de karşılaştırmalı öğretimi uygulanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri...

Amerika’nın nüfusun yüzde yirmibeşi (%25) tarafından konuşulan İspanyolca dili, eğitimde ikinci dil olarak yer alıyor. Ana Dili İspanyolca olan çocuklara yönelik okullar bulunmakta. Öğrenciler eğitimlerini bir hafta İngilizce, bir hafta da İspanyolca olarak alabilmekte.

İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler... 

Bu üç bögede de Ana Dilinde Eğitim hakkı vardır. Bu hak bu bölgelere yetki devri ile özerklik tanıyan bir takım yasalarla tanınmış.

Eğitim alanında Gal ve İskoç dillerinin kullanılması düzenlenmiş, okul öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim ve üniversite dönemlerinde Gal ve İskoç dillerinde eğitim kabul edilmiş, ayrıca bu dillerin okul dışı eğitimle öğrenilebilmesine de imkan tanınmış.

Gal ve İskoç dillerinin medyada, yargı kurumlarında, idari makamlarda ve kamu kurumlarınca kullanımı da düzenlenmiş. İrlanda dili de dahil olmak üzere her üç dilin de sadece özel alanda değil kamusal alanda da kullanımı serbest kılınmış.

Her üç dilin konuşulduğu bölgelerde bölgesel ve yerel yönetimlerde bu dillerdeki yer adlarının resmî dildeki adıyla birlikte kullanılması ve benimsenmesi kabul edilmiş.

Welhasılıkelam...

Başka ülkelerde Ana Dilde Eğitim yapılmadığını ve Ana Dilde Eğitim yapılırsa ülke bölünür diyenlere net olarak sözüm şudur ; Ana Dilde Eğitim, ülkeyi bölmez, tam tersine güçlendirir ve zenginleştirir. Ana Dilde Eğitim bir ülkeyi özgürleştirir ve demokrasiyi geliştirir.

Farklı ülkelerde farklı metodlarla Ana Dilinde Eğitim sorununun çözülmesi yukarıda anlatmaya çalıştığım örneklerdeki gibi ya da yeni ve karma bir modelle çözülebilir.

Ana Dilinde Eğitim meselesi esasen eğitim ve öğretimle alakalı bir konu olmasına rağmen, bu konuyu siyasi tartışmalar içinde ele almaktan tüm taraflar süratle vazgeçmelidir.

Bu konu insani ve doğal bir haktan ibarettir, ideolojik duruşların ve özellikle de toplumumuzda kaygı verici şekilde taraflarca yükseltilmekte olan milliyetçi söylem ve iddiaların ekseninden çıkarılmalıdır, siyasi meze yapılmamalıdır.

Hoş kalın... 

16 Kasım 2012
Twitter : @cngzkync