21 Şubat 2013

Sinop Samsun İmralı


Tarih 31 Ocak 2013...

Başbakan Erdoğan : ‘’Yeni anayasa yazım çalışmaları Mart ayına kadar tamamlanmaması halinde kendi önerimizi Meclis'e getiririz ve Referandumla millete gideriz.’’ şeklinde bir açıklama yapar.

Tarih 6 Şubat 2013...

Başbakan Erdoğan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya'yı kapsayan resmi gezisinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplar. Sorulan bir soru üzerine ‘’Anayasa değişikliğini referanduma götürmek için BDP ile müşterek adım atabiliriz.’’ açıklamasını yapar. 

Tarih 7 Şubat 2013...

Başbakan Erdoğan'ın bölgelerin sorunlarını ilk ağızdan öğrenmek amacıyla başlattığı bölgesel istişare toplantılarının üçüncüsü AK Parti Genel Merkezinde Karadeniz Bölgesi milletvekilleri ve parti teşkilatı temsilcileriyle yapılır.

Toplantıda, terör örgütüne silah bıraktırmak için İmralı ile başlatılan görüşmeler ve yeni süreç masaya yatırılır. Sürecin ve barış ortamının daha da güçlendirilmesi için neler yapılması gerektiği tartışılır. Karadenizli vekillerle yapılan görüşmede Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu illeri arasında kardeşlik köprüsü kurulması gündeme gelir.

AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin teklifinin Başbakan Erdoğan ve milletvekillerince kabul görmesinden sonra bir takvim belirlenir. AK Parti'nin Karadenizli ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgeleri milletvekillerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirilecek projede, milletvekilleri kardeşlik köprüsü kurdukları ildeki vatandaşlara kendi bölgelerini anlatması kararına varılır.

Karadeniz illerindeki kanaat önderleri, yatırımcılar, STK temsilcileri, sporcular, sanatçılar ve o ilin milletvekillerinden oluşan heyetlerin, Doğu-Güneydoğu'daki illere giderek vatandaşlar ile sohbet etmesi planlanır. Aynı şekilde Doğu-Güneydoğu'daki oluşacak heyetlerin de Karadeniz illere gidip oralarda vatandaşlar ile bir araya gelmesi panlanır. Heyetlerin düşüncelerinin yanı sıra yaşadıkları sıkıntı ve dertlerinin de paylaşılmasına karar verilir.

Projenin adı resmen deklare edilmese de ‘’Kardeşlik Köprüsü’’ dür. Kardeşlik köprüsünün ilk ayağının Newroz kutlamalarında atılması planlanır. Newroz'da Karadeniz'den Doğu ve Güneydoğu'ya çıkarma yapılması öngörülür. Newroz öncesi ise, karşılıklı il ziyaretleri gerçekleştirilmesi planlanır. Kardeşlik köprüsünün ilk etapta Trabzon-Van, Samsun-Diyarbakır ve Rize-Hakkari arasında kurulması konusunda hem fikir olunur.

Tarih 9 Şubat 2013...

Başbakan Erdoğan'ın Slovakya dönüşü söylediği "BDP ile referanduma gidebiliriz" sözlerine BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan cevap gelir. Demirtaş şunları söyler :

‘’Buna da kapalı değiliz. Bizim de fikirlerimiz var, AKP’nin de doğru önerileri var. Türkiye’nin yeni bir sisteme girmesi lazım. Bütün kültürlerin Türkiye’nin birliği içinde korunması gerektiği ilkesi anayasanın ruhuna sinmelidir. Yakın olduğumuz AKP’dir. Bire bir örtüşmüyor ancak yakınlaştığımız parti AKP’dir.’’

Tarih 10 Şubat 2013...

AKP’nin Anayasa kurmaylarından TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Taraf Gazetesi’nin artık çokça konuşulan AKP-BDP ortaklığı ve Yeni Anayasa tartışmasıyla ilgili sorularını yanıtlar. Kuzu, Başbakan Erdoğan’ın Meclis’teki komisyondan sonuç alınamadığı durumda BDP ile ortak anayasa yapma yoluna gitme kararını “Amaç yeni anayasa. Kim destek verirse onunla varız, BDP ise BDP sözleriyle destekler.

Tarih 16 Şubat 2013...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin-Midyat taki Erdoba Elegance Otel'de düzenlenen akşam yemeğinde STK temsilcileri ve kanaat önderlerine hitap eder. Anayasa Süreci ile ilgili olarak yaptığı konuşmasında Başbakan Erdoğan, Yeni Anayasa çalışmaları konusunda da CHP ve MHP ile uzlaşma sağlanamaması halinde halk oylamasına gitmek üzere, Anayasa hazırlıklarını BDP'ye sunabileceklerini söyler.
Konuşmasında, BDP'yle uzlaşı sağlanması halindeyse Anayasa taslağını halka götüreceklerini belirten Erdoğan,

''Bu parlamento çatısı alında olanlarla bütün partiler her şeyi beraberce konuşur. Komisyonda beraber oluyorsun, konuşuyorsun. Anayasa gibi önemli bir meselede, sivil bir anayasaya geçmek, darbe anayasalarından kurtulmak için biz bu tür riski alırız''

diyerek sözlerini tamamlar.

Tarih 18 Şubat 2013... SİNOP

Sanki AK Parti’nin 10 gün önce kendi Genel Merkezinde oluşturduğu ‘’Kardeşlik Köprüsü’’ projesinden haberleri varmışcasına ya da bu projesinin bir parçasıymışlar gibi, İmralı’da gerçekleştirilen görüşmeleri ve çözüm sürecindeki gelişmeleri aktarmak için Halkların Demokratik Kongresi (HDK) adında BDP li milletvekillerinden oluşan heyet Karadeniz turuna çıkar. İlk durak Sinop’tur.

BDP/HDK heyeti Sinop’da, sayıca az olmalarına rağmen gözü dönmüş protestocu bir grubun saldırılarına maruz kalır. Heyete ait özel araçlar hunharca parçalanır. Heyet öğretmen evinde 9 saate yakın mahsur kalır.
Emniyet birimleri neden bu göstericilere zamanlı müdahalede bulunmaz ve neden örneğin hemen her yerde kullandığı gaz bombalarını ya da göz yaşartıcı spreylerini kullanıp bu şiddet kullanan protestocuları hemen dağıtamaz akıllarda bir soru işareti olarak kalır.

Merkez ilçe olarak yaklaşık 100.000 nüfusa sahip Sinop’un yerel halkını iyi tanıyan ve olay anında orada bulunan insanların genel ifadelerinde bu saldırıcı gruptaki insanların hiç de Sinop’lu yerel vatandaşlara benzemedikleri iddia edilir. Başka yerlerden gelmiş oldukları ısrarla dile getirilir.

Heyet dokuz saat süren bekleyişin ardından, emniyetin temin ettiği zırhlı araçlarla Sinop’u terk ederek gece Samsuna’a doğru yola çıkar ve ulaştıktan sonra geceyi Samsun’da geçirir.

Tarih 19 Şubat 2013... SAMSUN

Sabah saatlerinde DHKP-C'ye yönelik yeni bir operasyon kapsamında, önemli bir bölümü kamu çalışanı olan çok sayıda (167) kişi çeşitli illerde gözaltına alınır. Bu tarihin en büyük DHKP-C operasyonudur.

BDP/HDK heyeti önceki geceden Samsun’a varmıştır ve gün içindeSamsun’da ilk olarak yerel ve ulusal basının kentteki temsilci ve çalışanlarıyla bir araya gelmeyi planlamıştır. Bu arada HDK heyetinin Samsun ziyaretini ‘protesto’ amacıyla kent merkezinde toplanan bir grup Türkiye Komünist Partisi (TKP) Samsun İl binasına taş atarak binanın camlarını kırar.

Basında yer alan haberlere göre sabah saat 08.30'da TKP Samsun binası önüne gelen yaklaşık 50 kişi taşlarla camları kırmıştır. Çevik Kuvvet ekiplerinin olay yerine gelmesi üzerine dağılan grup, Cumhuriyet Meydanı'nda yeniden toplanarak protestolara devam eder.

Protestoların ve BDP/HDK heyetinin Samsun temaslarının devam ettiği saatlerde, AK Parti Mecliste mutad grup toplantılarını yapmaktadır. Erdoğan konuşmasının bir bölümünde BDP/HDK heyetinin önceki gün Sinop ta ugradığı saldırya da değinerek, bu saldırıları kınayıp bir anlamda BDP/HDK heyetindeki sivil siyatçileri, şiddete başvuran protestoculara karşı savunarak demokrat bir duruş sergiler ve şunları söyler :

‘’Beğenirsin, beğenmezsin, bu gelenler bu ülkenin seçilmiş milletvekilleri. Yapacakları toplantı yasalar içinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın. İzlemeye mecbur değilsin. Yasalar içinde olduğu sürece saygı duyacaksın.’’

Bu konuşmayı takiben, Samsun da bulunan BDP/HDK heyetinden Karadeniz gezisinin Samsun dan sonraki kısmının iptal edildiği açıklaması gelir.
                                                                      ******
Yapılan açıklamalar ve olaylar arasındaki bağlantıları kurmak yukarıdaki kısa kronolojiye bakarak sanırım zor olmayacaktır.

Son gelinen noktada gündemi de meşgul eden bazı konulara dair düşüncelerim şöyle ;

1* Halen Sinop ve Samsun hadiselerinden de kolayca anlaşılabileceği üzere bazı çevreler Öcalan ile yapılan görüşmeleri tasvip etmemektedirler ve olası barışa karşı çeşitli menfaatleri gereği direnmeye devam etmektedirler.  Özellikle Sinop da ufak bir grubun heyeti dokuz saat süreyle mahsur bırakması ve emniyet birimlerinin geciken yetersiz müdahalesi düşündürücüdür, akıllarda soru işaretleri bırakmıştır.

2* BDP ve AK Parti’nin son dönemde ortak bir strateji yürüttüklerini düşünüyorum, kamuoyunca aralarında zaman zaman örneğin İmralı’ya gidecek ziyaretçi isimleri konusunda bir gerginlik varmış gibi görünse de, bu durumun stratejik işbirliğinin bir parçası olduğu kanaatindeyim. Bana göre her iki parti de Öcalan ile görüşmeler ve hatta Yeni Anayasa süreci adına şu an gayet uyum içinde bulunmaktadırlar. Gelinen aşamada şimdilik sürecin geçmişten ders alınarak profesyonelce yürütüldüğü kanaatindeyim.

3* İsimlerin AK Parti tarafından kendi vereceği izne tabi olduğu ve onayladığı isimlerin gidebileceği yönündeki açıklamalar AK Parti’nin kamuoyuna ve tüm taraflara bu görüşmelerde ‘’kontrol ve denetim bendedir’’ mesajı olarak okunabilir. BDP nin isim belirleme konusu üzerindeki söylemleri ise kendi tabanına ve üke kamuoyuna, biz de bu süreçte ciddi olarak varız ve yer alıyoruz mesajı olarak okunabilir. Elbette tarafların bu siyasi mesajları vermek adına kamuoyunu gereksiz yere meşgul ettiği de söylenebilir ancak her aşamada tarafların tüm gelişmeleri siyaseten kazanca çevirme gayretleri içinde olmaları da siyasetin kendi doğası gereği normal karşılanmalıdır. İsim tartışması toplumca henuz görülemeyen bazı adımlar için görüşme zamanı kazanma ve tarafların bir anlamda kendi tabanlarının tabiri caizse gazını alma stratejisi olarak da yorumlanabilir.

4* Gelinen noktada Ak Parti adına MİT, BDP ve Öcalan üçlüsünün görüşmeleri uyum içinde ve başarı ile yürüttüklerini düşünmekle birlikte, asıl meselenin bundan sonra, bu üçlü arasındaki ittifaka Murat Karayılan liderliğinde ve İran etki alanındaki Kandil grubunun, Bahoz Erdal liderliğinde ve Suriye etki alanındaki grubun ve Zübeyir Aydar liderliğindeki Avrupa grubunun da dahil edilmesi olduğu kanaatindeyim. Öcalan’ın yeni gelecek ziyaretçileri vasıtası ile tüm bu gruplara ileteceği mesajların kabul görmesi önemli ve sürecin devamı açısından belirleyici olacaktır. Öcalan’ın Karayılan, Bahoz ve Aydar dan, kabul görmesini temenni ettiğim ilk talebinin tek taraflı bir ateşkes ilanı ve sınır dışına çekilme olacağını düşünüyorum. Bu tip bir talep gerçekleşir ve kabul görürse demokratikleşme  adımlarının da buna paralel hızlanacağı kanaatindeyim.

Ne diyelim... Sabırlar ola ... Hayırlar ola...

Hoş kalın...

21 Şubat 2013
Twitter : @cngzkync