29 Eylül 2013

Bombalanan Kürt-Türk İttifakı

Irak Kürdistanında seçimlerin Barzani tarafından  Türkiye’de Erdoğan’ın seçim başarısına oy anlamında oransal ve siyasal duruş olarak benzer şekildeki başarısı ile sonuçlanmasının ve resmi olarak açıklanmasının ardından Hewler ( Erbil) ‘de yapılan bombaları saldırıları önemli buluyorum.

Önümüzdeki günlerde saldırıyı gerçekleştirenlerin kimler olduğu konusunda vitrine elbette bir takım örgüt veya grupların isimleri çıkacaktır.

Kimin hangi taşerona bu saldırı emrini verdiği sorusundan çok daha önemli olanın bu saldırının asıl hedefinin ne olduğu sorusunun cevabı olduğunu düşünüyorum.

Irak Kürdistan’ı federe devletini kurduğundan bu yana istikrarlı bir biçimde ekonomik sosyal ve siyasi anlamda gelişme trendi yakalamış ve yaklaşık altı yıldır, yani 2007 den beri de bu türden terör saldırılarına muhatap kalmamış, bölge koşullarına bakıldığında aslında dikkat çekecek şekilde de güvenli ve hızurlu bir bölge.

Hoş ‘’terör uzmanı’’ sıfatlı ve bu konuda akademik kariyeri olan biri değilim ancak bu tip saldırılardan sonra ilk akla gelen sorulardan birinin, kimler neden yaptı ile birlikte elbette  neden şimdi sorusu olduğunu söyleyebilirm.

Irak Kürdistanında seçimler daha yeni bitti,  Mesud Barzani oylarını geçmiş dönemdeki seçimlere oranla yanılmıyorsam  %25 gibi bir oranda arttırdı ve belki de rakiplerinin geçmiş dönemlerdeki gibi bir seçim ittifakı yapmamalarının da getirdiği olanakla diğer partileri açık farkla geçerek birinci parti olmayı başardı.

Barzani ve Erdoğan’ın bölgede yürüttükleri siyasette hemen hemen aynı paralellikte, yani muhafazakar demokrat çizgide olduklarını biliyoruz. Hatırlarsanız Barzani Ak Parti’nin kongresine katılmış ve bir de konuşma yapmıştı.

Yapılan saldırıya dönecek olursak, bu saldırının hedefinin Barzani’nin seçim başarısını gölgelemenin yanında, karşılıklı atılan olumlu adımlarla giderek daha da gelişen ilişkilerin olası sonuçlarından olan, özellikle Türkiye açısından önemli bulduğum stratejik Kürt-Türk ittifakının baltalanması olduğunu düşünüyorum.

Hewler de yapılan son saldırıda atılan bombalar , günümüzde Kürtçe tanımlarıyla coğrafik olarak Bakur, Başur, Rojava ve Rojhilat olmak üzere dört ayrı bölgede yaşayan Kürtlerin her birinin kalbine atılmış bombalardır.

Türkiye’nin bu saldırı sonrası Irak Kürdistan’ı yönetmine destek olması ve yanında yer alması hem insani açıdan hem de stratejik açıdan çok önemli bulduğum muhtemel bir Kürt-Türk ittifakı için de hayati önemdedir.

Saldırıların Irak Kürdistanındaki Kürt halkının kazanımlarını bir türlü hazmedemeyenler ve olası bir Kürt-Türk ittifakına karşı duruş gösterenler tarafından organize edilmiş olabileceği kanaatini taşıyorum.
Türkiye’nin her geçen gün daha da demokratikleşen ve kendi Kürtleriyle de hızla barışan demokrasisine paralel şekilde geliştirilebilecek win-win yapısında bir Kürt-Türk ittifakının, bölgede yeni bir süper güç yaratabilecek potansiyelde  olduğunu, halkların huzur ve barış içinde refah yolunda bölge halkı dahi olmayanların müdahale ve güdümünden uzak şekilde gelişimlerine  olanak sağlayabilecek önemli stratejik bir oluşum olacağını düşünüyorum.

Bu vesile ile Hewler’de hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyor, bu terör eylemini organize eden ve gerçekleştiren tüm hain odak ve unsurları Yaradan’ın takdir ve adaletiyle başbaşa bırakıyorum.

Hoş Kalın
29 Eylül 2013

@cngzkync