27 Mart 2015

Faylar ve Muhtemel AKP Depremi -1-


Ne Fayı ?

Ne Depremi ?

Nereden çıktı şimdi bu diyenleriniz olabilir...

O halde gelin birlikte bakalım AKP içini kast ederek kullandığım ''Fay ve Deprem'' dediğim hadiselere....

AKP'nin içine bakıp değerlendirme yapanlar aynı perspektiften duruma ''Su Alan Gemi'' modellemesi üzerinden de bakabilirler.

Benim tercihim ''Deprem'' modellemesi üzerine olan bitenlere bakmaya çalışmak. AKP içinde, öncelikle bizzat kendisini etkilemesi muhtemel gelişmelere ''Faylardaki Hareketlilik'' ve bu faylarda biriken enerjinin yaratacağı sarsıntı ve gelişmelere de toplamda ''Deprem'' olarak bakıyorum...

Uzun yıllardır iktidarda olan AKP, artık her geçen gün daha da fazla enerji biriktiren ve SARAY ve HÜKÜMET adını verebileceğim iki önemli Ana Fayı da bünyesinde barındıran bir parti durumunda...

Ayrıca kuvvetle muhtemel görünen bir ''deprem'' sonrası oluşacak yıkımın merkez sağda da oluşturacağı boşluk nedeniyle etki alanının AKP ile sınırlı kalmayacağını düşünüyorum.

Muhtemel gördüğüm ''deprem'' sonrası ülke siyasi dengelerinde oluşacak boşluğu doldurabilecek alternatif SAĞ DEMOKRAT bir parti veya yapının görünürde olmaması, AKP'de oluşacak yıkıcı depremin ülkenin genel siyaset dengelerini değiştirecek bir sarsıntı yaratacağını söyleyebilirim...

Türkiye'nin klasik tabirle SAĞ olarak tanımlanabilecek kesimindeki demokrat, özgürlükçü dinamiklerin bu olası deprem sonrası ortaya çıkacak enkazı kaldırmak için ne kadar hazırlıklı olduğu veya olan biteni ne derece umursadığı noktasında ise endişelerim var....

Endişelerim var, çünkü harekete geçmelerinin vaktinin çoktan geldiğini düşünüyorum. Açıkçası, dönemsel olsa da şu anki haliyle varlığı bir dert yokluğu ayrı dert bir partiden bahsediyorum. On küsür yıldır iktidarı elinde tutan bir parti söz konusu. Oylarını katıldığı hemen her seçimde bir şekilde arttırmayı başarabilmiş bir parti bu....

Dolayısıyla AKP içi Fay Hatlarında biriken enerji neticesinde oluşacak bir sarsıntı da ancak bir ''deprem'' olarak nitelendirilebilir kanaatindeyim...

AKP içine bakarken basit sığ bir takım ''kulis bilgisi'' işgüzarlıkları yapmak hiç huyum değil. Kulis denilen şeyin halk arasındaki tabirle ''dedikodu'' denilenden çok da farklı birşey olduğunu da düşünmüyorum.

Bazı sosyal medya fenomenleri veya sosyal medya otlakçısı köşe yazanları gibi orda burda yazılmış ''iddiaları'' burada derleyip, size ''bakın işte AKP nin durumu bu'' demek gibi bir niyetim de yok.

Zira bu türden şeyler üzerine bir yazı kaleme almak isteseniz rivayetler muhtelif ve öyle çok ki. Şimdi rivayetleri boş verip, birkaç önemli bulduğum hadiseyi dikkatinize sunarak fotoğraf çekmeye çalışalım...

Abdullah Gül Konusu...

Gül'ün Cumhurbaşkanı olarak AKP tarafından aday gösterilip gösterilmemesinin tartışıldığı ve sonrasında aday gösterilip seçildiği o günlerden tutun da,

Görev süresi tartışmalarına ve süresinin bitimiyle yeniden aday olup olmayacağı tartışmalarına,  

AKP kongre tarihinin kendi siyasi geçmişinde hiç de yaşanmadığı şekilde bir ilkle ve haftasonu olmayan bir güne alınmasına, yani Gül'ün görev süresi bitimi öncesine çekilmesine,

Oradan Gül'ün yeniden AKP'ye dönüp dönmeyeceğine ve AKP'den Milletvekili adayı olup olmayacağı tartışmalarına ve sonrasında Gül'ün ''olmayacağım'' şeklindeki açıklamasına,

Erdoğan'ın ''Türk Tipi Başkanlık Sistemi'' arzusuna, Gül'ün ''Türk Tipi Başkanlık Sistemi Diye Birşey Olmaz'' yorumuna ve Erdoğan'ın adresi Gül olan ''Bal Gibi Olur'' ifadelerine gelin ve olan bitenleri hatırlayın...

Bu hatırlayabildiğim ve aktardığım hadiselerin yaşanageldiği partide bir iç ''çekişme'' veya ''kavga'' olmadığını, herhangi bir sorun yaşanmadığını söyleyebilir misiniz? Ben söyleyemem...

Peki Gül'ün aday olmayacağını açıklamasına, AKP içi yarıştan veya siyasetten tamamen çekilmiştir yorumunu getirebilir miyiz ? Hiç sanmıyorum, zira Erdal İnönü gibi extrem örnekler dışında tıpkı tiyatro sanatçılarının sahne tozu yutmaları sonrası bu meslekten kopamamalarına bezer şekilde siyasetçilerin de siyasetten ve yarıştan kopmaları oldukça güçtür.

AKP içinde veya AKP dışında Gül'ün siyaset içinde bir şekilde yer alacağı kanaatindeyim.

Gül'ün siyasetteki varlığının AKP ve/veya Türkiye için ne getirip ne getirmeyeceği hususu ise ayrı bir tartışma konusudur.

Hoş Kalın

@cngzkync