23 Mart 2015

Newroz Mektubu 2015

Merakla beklenen, günler öncesinden hakkında çeşitli yorum ve spekülasyonlar yapılan Öcalan'ın 2015 Newroz Mektubu nihayet Amed (Diyarbekir) Newroz kutlamalarında okundu..

Mektubun okunacağı saatlerde bir yandan da MHP'nin kongresi devam ediyordu, tabi hemen her zaman yaşandığı üzere haber kanalları dahil televizyon kanallarının genele yakını önceliği ''tarihi'' olması beklenen Öcalan'ın Newroz mesajlarına değil MHP'nin tek adaylı kongresine vermişti...

Öyle ki, mektubun Türkçe olarak okunması başlayana kadar, yüzbinlerce insanın katıldığı Newroz kutlamalarından doğru dürüst bir yayın dahi yapmadılar...

Neyse biz mektuba dönelim...

Hepinizce malum, bu seneki Öcalan Newroz mesajı da daha öncekiler gibi önemliydi.

Başta dedim ya, daha mektubun içeriği belli olmadan çeşitli yorum ve spekülasyonlar başlamıştı.

İşte öncelikle de, benim kısaca KGPD (Kullanışlı Geridönüşümlü Plastik Demokrat) olarak tanımladığım AKP yazanı kalemler, içerikte ne olacağını biliyorlarmışcasına veya olmasını arzuladıkları doğrultuda birçok köşe yazısı kaleme almışlardı.

Mektup okunduktan sonra anlaşıldığı üzere, bir çoğunun önerme, yorum ve temennilerinde sükut-u hayale uğradığını söylememe gerek yoktur sanırım...

Mektubun okunmasından hemen önce ise oldukça sıradışı bir gelişme yaşanmıştı.

Çözüm Süreci'nin Kürt kanadı tarafından oluşturulması istenmiş ve oluşturulacağı yönünde önceden taraflar arasında mutabakata varılmış olan ''İzleme Heyeti'' oluşturulması konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tıpkı Hakan Fidan'ın istifasında dile getirdiğine benzer şekilde bir ''olumlamama'' açıklaması gelmişti.

Aslına bakarsanız şu saatten sonra benim de ne işe yarayacağından pek emin olamadığım bir heyet bu ya neyse...

İzleme Heyetinde yer alacağı öngörülen bazı isimler medya aracılığıyla topluma servis dahi edilmişti.

Bunu ben bir anlamda ''sızdırılan'' isimlere yönelik toplumun tepkilerini ölçümleme çalışması olarak görüyorum.

Tabi aynı şekilde adı geçen kişilerin de heyette görev daveti söz konusu olursa tepkilerinin ne olacağı da bu vesile ile gözlemlenmiş olacaktı.

Mektupta benim önemli buldugum kısımları belirtmeden önce bir sonraki yazımın konusu olmasını düşündüğüm Saray-Hükümet gerginliklerine şimdiden dikkatinizi çekmek isterim.

Mektupla ilgili bazı önemli bulduğum detayları maddeleyerek bu yazımıza son verelim.

1-) Öcalan'ın ilettiği mesajlar bir kez daha özellikle iktidara yanaşık yazan medya kadrolarının ve AKP kurmaylarının, mektup öncesi yorum ve açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, toplamda KSH'yi (Kürt Siyasi Hareketi) özelde ise Öcalan ve Kandil'i (KCK) henüz gerektiği kadar iyi okuyamadıklarını ortaya koymuştur.

2-) Bu seneki kutlamalarda, önceki yıl Öcalan'ın mesajının yanında KCK tarafından yayınlanan herhangi bir mesaja yer verilmedi. Sadece Öcalan'ın mesajları ile yetinilmesinin elbette, ''Öcalan ayrı telden Kandil ayrı telden çalıyor'' diyen bir kısım aklıevvel için ''Biz birlikteyiz, ayrımız gayrımız yoktur'' mesajı olarak değerlendirilmesi faydalı olacaktır.

3-) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mektup öncesi yaptığı açıklama ile Çözüm Süreci'nin AKP tarafından bugüne kadar neden ve kimin etkisi ile oyalanarak birtakım gecikme ve sorunlarla geldiği sorusu da yanıtını bulmuştur.

4-) Mektubun en önemli husularından birisi PKK'nin, hükümet kanadının müzakere maddeleri ve diğer anlaşmaya varılmış konularda gereğini yerine getirmesi halinde Türkiye'ye karşı silahlı mücadeyi sonlandırma kararlılığının yeniden altının çizilmiş olmasıdır.

5-) Öcalan'ın Erdoğan'ın ''olumlamama'' açıklamasına rağmen mesajında ''İzleme Heyetinden'' bir gereklilik olarak bahsetmesi, bazı kesimlerin Öcalan'ın AKP'nin veya Erdoğan'ın talimatlarına paralel hareket ettiği şeklindeki iddialarını da şu aşamada boşa çıkarmıştır.

6-) Öcalan mesajında ''İzleme Heyeti'' gerekliliğinden bahsetmekle kalmayıp, parlamento heyeti ve izleme heyetinin katılımıyla oluşturulması daha önceden kararlaştırılmış ''Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'' gerekliliğinden de bahsederek müzakere çıtasını bir tık daha yükseltmiştir.

7-) Öcalan'ın mektubunda çağrısını yaptığı KCK Kongresi için herhangi bir tarih dayatması yapmaması ve bunu belirlememesi önemlidir. Kongre tarihi belirlenmesi kararının Öcalan tarafından KCK yönetiminin inisiyatifine bırakılması, KCK'nin sıkça dile getirdiği ''hükümet ve devlet adımlarını yerine getirmeli'' koşulunun geçerli olduğunun altını çizmiştir.

8-) Bir küçük ayrıntı da, bu yıl okunan Öcalan Newroz mesajının sonunda Sırrı Süreyya Önder'in geçen yıl okuduğu metnin sonunda kullandığı ve eleştirilere yol açan ''İmralı Zindanı'' ifadesi yerine ''İmralı Cezaevi'' ifadesini kullanmış olmasıdır.

Bu yıl okunan Öcalan Newroz mesajının genel anlamda tutarlı, PKK'nin silahlı mücadeleden sivil siyasetle mücadeleye geçilmesi noktasındaki kararlılığını gösteren ve kalıcı barıştan yanalığı ifade eder nitelikte olduğunu söyleyebilirim.

Öcalan'ın 2015 Newroz mesajı birikmiş bir takım soru işaretlerine, Çözüm Sürecinde gelinen son durum itibariyle büyük ölçüde son veren ve cevaplayan nitelikte olduğunu da belirtmek isterim.

Bu yılki Öcalan Newroz mesajının ''Tamam Oldu Bu İş'' olarak abartılıp topluma yansıtılmaması en doğru tavır olacaktır diye düşünüyorum, zira sabırla ve itidalle daha alınması gereken çok yol vardır ve benim anladığım Çözüm Sürecinde dair hayırlı yolculuk 07 Haziran 2015 Genel Seçimleri sonrası söz konusu olacaktır.

Şu anki durum nedir diye kısaca özetlemek gerekirse, Öcalan önderliğindeki PKK kalıcı barış adına yürütülen Çözüm Süreci ve bu sürecin Müzakere Aşamasına dair, devlet ve hükümetten bir adım daha önde pozisyon almıştır...

Her fırsatta tehditkar dille Öcalan-Demirtaş-KCK-HDP arasında sürece dair bir fikri çatışma olduğunu iddia edenler veya olmadığnı bildikleri halde bu algıyı yaratmak isteyenler, Öcalan'ın Newroz mektubu ile almakta oldukları soğuk duş ile ayılmaya çalışadursunlar...

Pas verilmiştir... Top DEVLET ve genel seçimler sonrası kurulacak YENİ HÜKÜMETTEDİR...

Hoş Kalın

@Cngzkync