21 Mayıs 2015

Türkiye'nin HDP'lileşmesine Bomba

Geçtiğimiz Pazartesi, sabah saat 10:00 sularında ilki Mersin’de diğeri Adana’da olmak üzere HDP binalarına eşzamanlı olarak iki bombalı saldırı düzenlendi. Saldırılar sonrasında can kaybı olmadı ancak biri ağır olmak üzere onlarca yaralanan oldu.

Demirtaş’ın da dediği gibi ‘’Allah korudu’’....

HDP’ye yönelik saldırılar aslında uzunca bir zamandır devam etmekteydi.

Partilere Yapılan Saldırılarda Durum...

Bağımsız Gazetecilik Platformu’ndan Efe Kerem Sözeri’nin yaptığı bir çalışmaya göre;

YSK’nın Resmi Gazete’de seçim takvimini duyurduğu 1 Şubat 2015’den 11 Mayıs 2015’e kadar, partilerin yürüttüğü seçim çalışmalarına yönelik toplam 162 saldırı düzenlenmişti.

Bu çalışmanın detaylarına göre de aşağıdaki ürkütücü tablo ortaya çıkmıştı.




HDP’ye Yönelik Saldırlarda Durum...

YoldasKotov adlı bir Twitter kullanıcısı ise Google Maps üzerinde, sadece HDP’ye yapılan saldırıları 2014’ü de kapsayacak şekilde güncellediği bir sayfa oluşturmuş.

Bu sayfanın son hali ben yazımı hazırladığımda aşağıdaki fotoğraftaki gibiydi.

Oluşan görüntüye baktığımızda, HDP’ye yapılan saldırıların daha çok Türkiye’nin batısında ve genelde Milliyetçi ve Ulusalcı kesimden seçmen tercihlerinin öne çıktığı sahil kesimlerinde yoğunlaştığı hemen göze çarpmakta.

Kürt vatandaşların en yoğun olduğu şehirlerin başında geldiği için İstanbul’daki saldırı yoğunluğu ise esasen bir başka dikkat çekici durum.





Bu haritada dikkat edilmesi gereken detay, Yeşil renkli olanların 2014 yılına, Mavi renkli olan işaretlemelerin ise 2015 yılına ait olduğu.

Umarım yeni eklemeler olmaz ama takip etmek isterseniz bu linkten takip edebilirsiniz.
https://www.google.com/maps/d/viewer?mid=z-Sr_YwM2DWI.kfMAqYGz3Ueg&usp=sharing

Söylemler ve Saldırılar Arasındaki Korelasyon...

Bu başlık altında bazı söylemlerin tarihlerine ve sonrasında meydana gelen saldırı yoğunluklarına, söylemler ve saldırı sayıları arasındaki korelasyona bir göz atalım.

07 Mart 2015 / Erdoğan : ‘’400 vekili verin, bu iş huzur içinde çözülsün’’
07 Mart-15 Nisan arasında Toplam 32 saldırı gerçekleşmiş, bunun 20’si HDP’ye yapılmış.

15 Nisan 2015 / Davutoğlu : ‘’Demirtaş hainlik yaptı, HDP bir proje’’
15 Nisan-30 Nisan arasında Toplam 51 saldırı gerçekleşmiş, bunun 38’i HDP’ye yapılmış.

30 Nisan 2015 / Soylu : "Orayı kafana yıkarız senin’’
30 Nisan-05 Mayıs arasında Toplam 41 saldırı gerçekleşmiş, bunun 35’i HDP’ye yapılmış


05 Mayıs 2015 / Akdoğan : ‘’HDP baraj altında kalırsa süper olur’’
05 Mayıs-15 Mayıs arasında Toplam 25 saldırı gerçekleşmiş, bunun 15’i HDP’ye yapılmış

15 Mayıs 2015 / Akdoğan : ‘’HDP'nin barajı geçmesini tehlikeli bir durum olarak görüyorum’’

Yukarıdaki 15 Mayıs’da Akdoğan tarafından yapılan söylemden 3 gün sonrasında ise 18 Mayıs günü, bugüne kadar partilere yönelik yapılan saldırıların en şiddettlileri olan HDP Mersin ve Adana binalarına yapılan saldırılar gerçekleşti.

Elbette söylemler ile saldırılar arasında direkt bir bağ kurmak değil maksadım.

Hele de saldırılarla ilgili olarak birilerini, elimizde yukarıdaki bazı istatistiki çalışmalar dışında herhangi bir bilgi ve belge yokken suçlamak hiç değil.

Dikkat çekmek istediğim nokta, özellikle iktidar kanadından gelen açıklamaların hedefinde duran HDP’ye karşı kimler pusuda bekliyor ve ona saldırmayı düşünüyorsa, bu söylemlerden kendilerine vazife çıkarmayı bir yana bırakın, bence en azından bir cesaret alıyorlardır.

Bu kışkırtıcı ve hedef gösterici dilden vazgeçmek, en azından olan biten saldırı ve provokasyonlarla birlikte anılma riskini ortadan kaldıracaktır.

Hadi iktidar kanadının yukarıda verdiğim ürkütücü söylemlerindeki hedef gösteren kışkırtıcı uslubu da bir kenara koyalım.

Peki ya namusu ve şerefi üzerine tarafsızlık yemini etmiş bir Cumhurbaşkanı neden çıkıp bir ‘’Geçmiş Olsun’’ demez ?

AKP hükümeti yetkililerinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’ye dönük kullandıkları dilin, saldırlıların o dilin bir sonucu olarak meydana geldiği yönünde toplum nezdinde kuvvetli bir algı oluşturduğu ortadadır.

Cumhurbaşkanının hukuken bir sorumluluğu yoktur, dilediği gibi ağzına geleni söyler ve neyazık ki bizler de buna bir süre daha katlanmak durumunda kalırız diyelim.

Ya sen AKP, sen saldırıların sorumluluğunun seçim güveliğini sağlamakla yükümlü olan hükümet olarak sende olduğunun da mı farkında değilsin ?

HDP Neden Hedefte....

Bu saldırıları yakın zamanda yaşanan ve halkın üstün dirayeti ile boşa çıkarılan Ağrı, Roboski ve Yüksekova’daki tahrik ve provokasyonlardan bağımsız olarak değerlendirmek mümkün değildir.

Öncelikle ve özellikle AKP’nin, HDP’nin halk nezdinde giderek artan şekilde itibar ve destek görmesinden rahatsız olduğu, yukarıda belirttiğim açıklamalarından da bariz şekilde anlaşılacağı üzere nettir.

Birilerinin HDP’yi şiddet sarmalına çekmek istediği ve bunu başarabilirse HDP’yi şiddet ile ilşkilendirerek alt etmeye, yani baraj altında bırakmaya çabaladığı da nettir.

HDP’nin giderek genişleyen ve çoğulculuğun Türkiye’deki tek örneği haline gelen seçmen profilinin, tüm bu tahriklere karşı gösterdiği dirayetli duruşun, HDP’nin seçim barajını tarumar edeceğine işaret ettiği de berrak bir gerçektir.

Esasen tüm bu HDP’ye yönelik saldırıların, adım adım sebatla gerçekleşen, Türkiye’nin HDP’lileşmesi sürecine mani olma çabası olduğu da apaçık ortadadır.

Hoş kalın...

Twitter : @cngzkync