4 Mayıs 2015

Kırmızı Kitap

Dilerseniz önce şu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) nedir ona biraz bakalım ve sonrasında Kırmızı Kitap yani Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) konusuna geçelim ve arkasından da yeni yapılacağı duyurulan bazı içerik düzenlemelerinin anlamına biraz değinelim.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK)...

T.C devletinin Millî Güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili kararların alınmasını ve gerekli kurumlar arası eşgüdümün sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirmekle görevli olan bir kurum.

Defalarca değiştirleceği veya kaldırılıp yenisi yapılacağı taahhüt edilen T.C 1982 Anayasası'nın 118. Maddesiyle bugünkü haline gelmiş.

Aslına bakarsanız MGK, 1933-1949 yılları arasında Yüksek Müdafaa Meclisi Umumi Katipliği, 1949-1962 yılları arasında Milli Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği, 1961 Anayasası'na göre de Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği isimleri ile faaliyet göstermiş eski bir devlet yapısı.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB)...

Bu belgeye zaman zaman Kırmızı Kitap ya da devletin gizli anayasası anlamında Kırmızı Anayasa'da denilmektedir. Kırmızı Kitap isminin ilk kez Alparslan Türkeş tarafından ortaya atıldığı iddia edilir.

MGSB, İç ve Dış Güvenlik Özel Siyaset Belgesi olarak iki ana bölüme ayrılıyor. Ayrıca pek adı anılmasa da varlığı bilinen Askeri Siyaset Belgesi’nin de MGSB'nin bir alt unsuru olduğu bilinir.

Gizli olan içeriği itibariyle devletin iç ve dış tehdit algılamalarını madde madde ortaya koyan bir belge niteliğindedir.

MGK tarafından, devletin devamı için milli faaliyetlerin planlı ve belirlenmiş esaslara göre yapılması gerektiği ileri sürülerek hazırlanmış bir belgedir.

Önümüzdeki günlerde yenilenecek MGSB’de bu sefer ‘’Sağlık Güvenliği’’ ve ‘’Gıda Güvenliği’’ nin de ayrı başlıklar olarak yer alması bekleniyor.

Askeri Güvenlik Strateji Belgesi (AGSB)...

Bu belgede de Milli Güvenlik  Siyaset Belgesi’nde isimlendirilen tehditlere karşı hangi önlemlerin hangi araçlarla ve hangi yollarla alınacağı tüm ayrıntılı planlamalarıyla gösterilir.

Askeri Güvenlik Strateji Belgesi (AGSB) ise MGSB’den çok daha önemli kabul edilen ve askeri güvenlik birimleri kontrolündeki  kozmik odaların kasalarında saklanan asıl önemli belgedir ve bu belgede MGSB’nin uygulama esasları detaylı şekilde yer alır.

AGSB’nin uygulama esasları BİÇİMLENDİRME-MUKABELE-HAZIRLIKLILIK başlıklarıyla ifade ediliyor ve ABD’nin Güvenlik Stratejisine de çok benzer yapıda olup bu üç temel ayak üzerinden hayata geçiriliyor.

Son MGK Toplantısı...                        

Bir zamanlar mevcut hükümetin göreve geldikleri takdirde tamamen kaldıracağını taahhüt ettiği son MGK yaklaşık yedi saat sürdü.

Bundan öncekinde ise yanlış hatırlamıyorsam on saati aşan toplantı süresi ile bir ‘’rekor’’ kırılmıştı...

Ne ilginç değil mi ?

AKP’nin Askeri-Bürokratik Vesayet ile mücadele kapsamında 2002’de topluma taahhüdü ile iktidar olduklarında kaldırılacağını beklerken, ‘’dönüştürdük’’ mavralarıyla yeri daha da sağlamlaştırılan ve  MGK’ları artık ne kadar sürdükleri ile söyler hale geldik.

Sadece MGK mı, aynı şekilde bir 12 Eylül darbesi ürünü kurum olan YÖK’ü kaldıracağını taahhüd eden de yine mevcut AKP hükümeti değil miydi ?

YÖK’ün kaldırılması bir yana, AKP iktidarları şu ana kadarki en güçlü YÖK yapısını kurararak varlığını da ısrarla devam ettirmekte.

Halbuki AKP göreve ilk geldiği 2002’de Türkiye’deki  Askeri ve Bürokratik vesayetle mücadele ederek devleti küçültme idealinde olduğunu deklare etmiş bir partiydi.

Tam tersini yaptı, devleti küçültmek yerine devlet merkezini güçlü tutarak kendisini de oraya konumlandırdı ve küçültmek yerine güçlendirdiği devletin eskimiş sorunlu kurumlarını da yeni bir vesayet sistemi oluşturarak sahiplendi .

Şimdilerde ise AKP’nin kendine münhasır yarattığı sivil görünümlü vesayet sistemine devletin eski kurumlarını payanda yaptığını ve düne kadar yağan yağmurda yolları birlikte yürüdüğü kitleleri ‘’düşman’’ olarak tanımlayıp, kendileri için bir tür varlık sebebi oluşturduklarını görüyoruz.

Yeni ‘’düşman’’ , Paralel Devlet Yapılanması olarak tanımlanan ve son MGK toplantısında Kırmızı Kitap’ta yer alması için Bakanlar Kurulu’na tavsiyesi yapılan, esasen Fetullah Gülen hareketinin/cemaatinin kast edildiği yapı.

ONÜÇ YILDIR iktidarda olan ve hala Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa vaadinde bulunan bir partinin ‘’Bize, Askere Kumpas Yaptılar’’ veya ‘’Biz Aldatıldık Safmışız’’ diyerek, esasen en az ONBİR YILLIK o yol arkadaşıyla yaptıklarının sorumluluğundan Kırmızı Kitap aracılığıyla kendilerini iktidarda oldukları sürece mesuliyetten kurtarması ve hadiselerden sıyrılması kendilerine mantıklı gelebilir.

Peki Sonra Ne Olacak...

Geçmişe bakalım...

Ülkücü Hareket’ten, Milli Görüş’e, Kürt Sorunu denilmesinden, Türk-İslam ideolojisine kadar, Turancılık’a kadar neler neler o Kırmızı Kitaba yazılmıştı hatırlar mısınız ?

Yazıldı da ne oldu ?

Ülkücü Hareket bugün MHP ile TBMM de temsil edilen yasal bir hareket, Milli Görüş derseniz o zaten AKP ile TBMM de ve iktidar, Kürt Sorunu derseniz son yılların gündemden inmeyen ve üzerine çözüm çalışmaları ağır aksak da olsa yürütülen bir devlet meselesi halinde.

Diyeceğim o ki, köhnemiş bazı kurumları iktidarda iken siyaset ve ideolojinize payanda kılarak yaratacağınız hemen her tehdit veya yeni ‘’düşman’’ tanımlamanız bir süre sonra daha da güçlenerek karşınıza dikiliveriyor.

Devlet ve Hükümetler olarak yeni ve güncel güvenlik hassasiyetlerinizde gerçekten haklı gerekçeleriniz olabilir veya gerekçeleriniz gayri samimi ve konjonktürel de olabilir, bu tartışma başlığı apayrı bir meseledir.

Ortada gerçekten bir sorun var ise bu sorunları çözmenin yolu ideoloji ve iktidarınız lehine şekillendirdiğiniz MGK, Yargı, Ordu vs gibi kurumları, varlığınızı sürdürmek adına payanda olarak kullanmak değildir, olmamalıdır.

Sebebi ise yukarıda belirttiğim üzere bu metodun hiçbir zaman kalıcı sonuçlar doğurmaması ve tersine hedefe konulan kitleleri güçlendirmesidir.

İşe yaramayacaktır...

Sordum ya yukarıda ‘’peki sonra ne olacak’’ diye...

Cevabı  gayet açık değil mi ?

İktidarların ömürlerine endeksli dönemsel yeni mağdurlar yaratmak dışında hiçbir şey...

Twitter : @cngzkync