Geçtiğimiz gün, Başbakan Erdoğan katıldığı bir mitingde yaptığı konuşmasında : ‘’Kürt Sorunu Yoktur’’... şeklinde bir konuşma yaptı ve devamında da ‘’Kürtlerin sorunu vardır, Kürtler sorun değildir’’ diyerek vatandaşlara seslendi.
Tek başına tırnak içinde verdiğim ilk söylem
dikkate alındığında, bu söylem rahatlıkla son derece dışlayıcı ve on
yıllardır devam eden ‘’inkarcı’’ politikaların bir ifadesi gibi algılanabilecek kıvamda bir ifade gibi duruyor.
Ancak bu ilk ifadenin devamında dile getirdiği söylem ise Başbakan’ın ‘’Kürt Sorunu Yoktur’’ derken
aslında neyi kastetmek istediğinin bir açıklaması niteliğinde. Bu iki
ifadeyi tek ve bütün bir ifade olarak düşündüğümüzde, Erdoğan’ın bu
sözlerine içerik açısından katılmamak hiç de mantıklı değil.
Sorular...
1-- Erdoğan’ın yakın zamana kadar, hatta daha bir sene öncesi bir konuşmada kullandığı ‘’Kürt Sorunu benim sorunumdur’’ ifadesi ile bugün kullandığı ifade arasında bir fark var mı ?
Bunun en iyi cevabını verecek olan elbette kendisi
olacaktır. Sanırım burada bizlere düşen iyi niyetli yaklaşımdır ve
Erdoğan o günlerde de bu ifadeyi dün açıkladığı şekilde ifade etmiştir
demek olacaktır. Bugünler itibariyle kötü niyetli bir ‘’niyet okuma’’ yaparak farklı çıkarımlarda bulunmanın toplumsal bir fayda sağlayacağı kanaatinde değilim.
2—Erdoğan geçmişte kullandığı ifadeyi, bugün neden ‘’yoktur’’ şeklinde modifiye etme gereği duydu ?
Bu noktada Erdoğan’ın açıklamalarının iki ayrı
cümlesini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, Erdoğan’ın aslında
negatif bir ifade kullanmasına rağmen, bunun tam tersi olacak şekilde
pozitif bir manada sorunlara sahip çıkma duruşu görülüyor. Yine iyi
niyetli bir ‘’niyet okuma’’ yaparak Erdoğan’ın bu ifadelerinin ‘’kardeşlerim’’ diye tanımladığı Kürtleri ve onların sorunlarını bir anlamda sahiplenmeye devam etmesi olarak da değerlendirebiliriz.
Yarası Olan Gocunsun...
Aslına bakarsanız bugüne kadar benim gözlemlediğim kadarıyla hiç bir Kürt vatandaşımız ‘’Kürt Sorunu’’
ifadesinde kendisinin bizzat sorun olarak tanımlandığı duygusuna
kapılmamıştı. Bu ifadenin kendilerine ait sorunlar manasına geldiğini
biliyor düşünüyordu. Yani özetle Kürt vatandaşların bu ifade nedeniyle
bir rahatsızlığı yoktu.
Erdoğan’ın bu ifade değişikliğine gitmesi
gösteriyor ki, Kürt vatandaşların büyük çoğunluğunda olmasa da toplumu
oluşturan diğer kesimlerde bu ifadeyi bizzat Kürtleri sorun olarak gören
bir algı var(mış).
Erdoğan’ın ‘’evrim’’ geçiren bu ifadelerinin, ‘’Kürt Sorunu’’ tanımını olumsuz ve hatta ırkçı bir algıya sahip bir kısım vatandaşlara hitaben söylendiğini düşünüyorum.
Açıkça ifade etmek gerekirse ‘’yarası olan gocunsun’’....
Bence Doğru Tanım...
‘’Kürt Sorunu Yoktur’’ demek yerine, belki de sorunun adını ‘’Demokratikleşme Sorunu’’ olarak tanımlayıp ülkedeki tüm vatandaşların ortak sorunu olarak ifade etmek en doğru olanı.
Zira bu sefer de, her ne kadar ben şahsen
Erdoğan’ın iyi niyetli olduğuna inansam da, bu son ifadenin bir kısım
Kürt vatandaşlar arasında, on yıllarca devam etmiş asimilasyon ve inkar politşikalarından muzdarip olmalarının da getireceği bir takım ön yargılar nedeniyle, yeni bir ‘’inkar’’ söylemi olarak algılanabilir.
Unutmadan...
Erdoğan’ın aynı mitingde vatandaşlara hitaben kullandığı, “Kürtler cumhurbaşkanı olmadı mı, bakan olmadı mı, oturun oturduğunuz yerde” şeklindeki,
‘’talihsiz’’ ve Kürt vatandaşlarımızın duymaya artık ‘’alıştığı’’
Sorunların çözümüne gerçekte hiç bir ‘’fayda sağlamamış’’
Üstelik ‘’yaralayıcı’’
Bir siyaset Piri’ne yakışmadığını düşündüğüm,
Bir çok siyasetçi tarafından da sıkça kullanıldığı için artık anlamını yitirmiş ‘’klasik’’ ifadeyi ise, samimiyetle belirtmem gerekirse söylenmedi kabul ediyorum.
Hoş Kalın...
Not: ''tune’’ kelimesi Kürtçe’de ‘’yoktur’’ anlamındadır.
22 Ocak 2013
Twitter : @cngzkync