18 Haziran 2015

Kürdofobik Birey ve Devlet Aklı -2-

Irak-Türkiye ilişkilerine kısaca göz gezdirip, Türkiye’nin Kürdofobik devlet aklının mahsulü olan meşhur Kırmızı Çizgilerinin zaman içerisinde nasıl pembeye dönüştüğünü hatırladıktan sonra, Suriye’ye de birlikte bakalım.

Şimdilerde, Suriye ve kuzeyi de, Irak ve kuzeyi ile biribirine birçok noktada benzeyen, tarihi bir süreçten geçiyor desek yanlış bi rifade kullanmış olmayız değil mi...

Baksanıza, yine geçmişte Irak ile ilgili Türkiye’deki benzer çevrelerden gelen Kırmızı Çizgi yaygaraları, bu sefer Suriye için yapılıyor..

Diğer yandan da Kürtler, Suriye’nin kuzeyinde, yani Rojava’da, tıpkı Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin yaptığı gibi, kendi kendilerini yönetme haklarını hayata geçiriyor ve bunu kalıcı şekilde tesis etme yolunda ilerleme kaydediyorlar...

Gelin olan biten hakkında görüş bildirmeden önce bölgeyi, bölgedeki unsurları ve bölge hakkında konuşurken sıkça kullanılan bazı terimleri hatırlayalım ve öyle devam edelim...

Rojava Neresi...

Efrin, Kobane, Ciziri bölgelerinin birleşiminden oluşan ve Türkiye’nin Suriye ile olan sınır hattının yaklaşık 750 Km lik bir kısmını oluşturan bölgenin tamamı Rojava olarak adlandırılır.

Kürtçe'de batı anlamına gelen Rojava, Suriye'de Kürtlerin yaşadığı ülkenin kuzey doğusundaki bölgeye verilen isimdir ve "Batı Kürdistan" anlamındadır.

Bu bölgede Derek, Kamışlı, Serekaniye, Telabyad, Kobani, Azez ve Afrani kentleri bulunmaktadır.

Bu bölgede Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler, Ezidiler birlikte yaşamaktadırlar.

Rojava bölgesi genelinde yaklaşık 3 Milyon Kürt yaşamaktadır.

Cizire Kantonu...

2 Milyon civarı Kürt, ağırlıklı olarak genel adı Rojava olan bölgenin Ciziri olarak anılan ve Derik’ten Serakaniye bölgesine kadar olan doğu tarafında, yani Irak Kürdistanına yakın tarafında yaşamaktadırlar.

Ciziri bölgesi adını Türkiye sınırları içerisinde yer alan Cizre’den almıştır ve Türkiye sınırları içerisinde yer alan Cizre ve Nusaybin’in güneyinde yer alan bölgedir.

Rojava’da, 21 Ocak 2014 tarihinde Demokratik Özerkliğini ilk ilan eden kantondur.

Üç resmi dilli Cizîre Kantonu, bir kanton başkanı ve 22 kişilik bakanlar kurulundan oluşmaktadır.

Cizire’de Arap, Ermeni, Asuri-Süryaniler yoğun olarak yaşamaktadır.

Buradaki 22 bakanlıkta kadın, genç, Süryani ve Araplar da yer almaktadır.

Kobane Kantonu...

Rojava’nın Kobane olarak anılan bölgesi, Türkiye sınırları içerisinde buluna Suruç Ovası’nın güneyinde bulunan bölgesidir.

Cizîre Kantonu Demokratik Özerk Yönetimi'nin ilanından sonra, 27 Ocak’ta Kobanê Kantonu da özerk yönetimini ilan etti.

Kobanê Kantonu da bir kanton başkanının başkanlığında 22 kişilik bir Bakanlar Kurulu ile yönetiliyor.

Yaklaşık 400 Bin Kürt bu bölgede yaşamaktadır.

Efrin Kantonu...

Yine Rojava olarak anılan bölgenin en batısında yer alan bölge ise Efrin olarak anılmaktadır.

Efrin olarak anılan bölge Türkiye’nin Kilis yerleşim biriminin güneyinde kalan bir bölgedir.

Rojava'nın Cizîrê ve Kobane kantonlarından hemen sonra Efrin de Demokratik Özerk Yönetimi'ni 29 Ocak 2014 tarihinde ilan etmiştir.

Bu bölgede de yaklaşık 500 Bin civarında Kürt yaşadığı bilinmektedir.

Kanton Nedir...

Suriye’nin kuzeyinde, Kürtlerin başı çekerek diğer halklarla birlikte oluşturduğu Kanton sisteminin özünde, Suriye’den kopmadan, tek bir bölgeye sıkışıp kalmadan, olabildiğince çok özerk yönetimlere ayrılarak, genel demokratik sistemi sağlama fikri bulunmaktadır.

Rojava’da iki temel siyasi gücün oluşturduğu iki meclis bulunmaktadır.

Bunlardan biri, kanton yönetimine pek sıcak bakmayan ve aralarında sol partiler ile birlikte, Barzani’ye yakın partilerin de olduğu, çok bileşenli bir yapı olan Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi - ENKS’dir.

Diğeri ise, kanton sistemini ilan eden, PYD’nin etkin olduğu Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi Yasama Meclisi.

Rojava’da ayrıca bir toplumsal sözleşme oluşturulmuş.

Bu sözleşme güçler ayrılığını, bireyi ve farklı kültür, etnisite, inanç gruplarını yönetime karşı korumayı da açıkça tahahhüt ediyor.

Din, dil, ırk, inanç, mezhep ve cinsiyet ayrımının olmadığı, eşit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgürlük ve demokrasinin tesisi için, demokratik toplum bileşenlerinin çoğulcu, özgün ve ortak yaşam değerlerine kavuşması için, kadınların haklarının kökleşmesi için, savunma, özsavunma, inançlara özgürlük ve saygı için....

Şeklindeki ifadelerle başlayan Rojava toplumsal sözleşmesi,

Bizler; Kürtler, Araplar, Süryaniler Asuri, Keldani ve Aramiler, Türkmenler ve Çeçenler olarak bu sözleşmeyi kabul ediyoruz...

Diyerek bitiyor...

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

Hoş Kalın
@cngzkync