1 Temmuz 2012

Helal Sana Zana



Ne kadar da zormuş...
Barış demek çözüm demek, ne kadar da zormuş ülkemde.
Terörün her boyutuyla kahrını çekmiş bir kadın Kürt siyasetçisi Leyla Zana, çıkmış tüm olan bitenlerin ve yaşanmışlıkların üzerine bir nevi sünger çekmiş  ve  ‘’barış’’ demiştir, ‘’çözüm’’ demiştir.  
Kürt Sorunu ve ayrıca bu sorunun bir sonucu olarak ortaya çıkan Terör Sorunu nu, iktidar gücünü elinde bulunduran Recep Tayyip Erdoğan çözer demiştir. Leyla Zana iktidarı elinde bulunduran, Ak Partinin Genel Başkanının ve ülkenin Başbakanının samimiyetine güvenmiş ve yüz yüze görüşüp meselelere çözüm bulmak adına konuşmak istemiştir.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu talebe olumlu yanıt vermiştir.

Daha ne istiyorsunuz ?
Leyla Zana, tek başına terör örgütü, savaş lobisi, gibi kesimleri karşısına almıış, Türk ve Kürt faşistlerin karşısına geçmiş, bu cesareti  gösterebilmiştir.
Artık Kürtler elini taşın altına koysun derken, Kürtlerin neredeyse tüm vücütlarının, onyıllardır aslında taşın altında olduğunu, en çok zarar gören ülke halkı olduğunu hesab etmeden konuşanlar şimdi neredesiniz ?
Leyla Zana, adeta kendisini  ateşin ortasına atmış bir Kürt Kadın siyasetçisidir. Diyalog kapılarının ardına kadar açık olması ve öyle kalması için, sorunların Kürt tarafı adına çözülmesi için, işte sizin de istediğiniz gibi yiğitçe elini taşın altına koymuştur. Hem de bir kadın olarak, hem de tek başına koymuştur. Leyla Zana’ya bu çıkışı noktasında sahip çıkılmalıdır yalnız bırakılmamalıdır.

Türk ve Kürt Faşistler...
Barış dilinden elbette rahatsız olacaklar vardır, onlar bu ülkede sorunların çözülmesinin önündeki en büyük engeli teşkil eden Türk ve Kürt Faşistlerdir. Ülkemin Türk ve Kürt Faşistleri’nin bu girişimi ve görüşmeyi küçümseyip önemsizleştirmeye çalışmaları elbette son derce doğaldır.
Siyasetleri, analizleri, söylemleri  ve varlıkları ‘’terör’’ ün varlığına bağlı olan ahmaklar elbette bu tip barışa yönelik çaba ve görüşmeleri küçümseyecek ve itibarsızlaştırmaya çalışacaklardır.

BDP Rahatsız...
Sözde Kürt halkının temsilcisi olduğunu iddia eden BDP nin Leyla Zana’nın bu çıkışından rahatsızlığı da son derece doğaldır. Neden mi doğaldır ? Doğaldır çünkü Leyla Zana’nın bu çıkışı Kürt Siyasetinde BDP yi an itibariyle taça çıkarmıştır. Tekrar sahaya dönmek için BDP ‘’barış’’ dilinin ve Zana’nın arkasında durmalıdır.
Çok zor bir ihtimal olarak görsemde, MHP nin de BDP nin şu anda yaptığı bu hataya düşmemesini diliyorum. Umarım MHP Leyla Zana gibilerine ön yargılarından sıyrılarak sahip çıkar destek olur. Hiç de zor değil, MHP isterse bunu yapabilir.

İtibarsızlaştırmaya Çalışanlar var...
Akıllı olun akıllı, Leyla Zana gibi ‘’barış’’ demeye başlayanları ve yıllardır ‘’barış’’ diyen diğerlerini, yok sayarak, küçümseyerek, önemsizleştirmeye çalışarak ancak savaşın devamına katkı verirsiniz. Bu kafayla giderseniz ancak savaş lobilerine hizmet eder ve bu ülkenin dibini dinamitlemeye devam edersiniz. Vazgeçin bu tavırdan bu yoldan.. YETER ÖLDÜĞÜMÜZ !

Bol keseden laflayıp ahkam kesenler,  neredesiniz ?
Haydi madem samimiyetle Kürtler taşın altına elini koysun demiştiniz, iste kondu, şimdi kalkın da Leyla Zana ya destek olunuz. Barış diyen çözüm diyen bu Kürt kadınına sahip çıkınız yalnız bırakmayınız. Haydi Hodri Meydan ‘’barış severler’’..

Turnusol...
Neresinden bakarsanız bakın, Zana-Erdoğan görüşmesi toplumun tüm katmanlarında ‘’savaş’’ veya ‘’barış’’ yanlılarını birbirinden ayıracak nitelikte bir turnusol olmuştur.  Unutmayalım ki yanan ateşe bir damla su olmak ve ‘’barışın renginde’’  kalmak hepimiz için insanlık onurudur.
Bu ve buna benzer diyalogların artması, barış ve çözüm adına görüşmelere  muhatap olan tarafların samimiyetlerinin devamını diliyorum. Sayın Leyla Zana size bu çıkışınız nedeniyle ‘’Helal Olsun’’ derken, bu duruşunuzun samimi ve kalıcı olmasını gönülden temenni ediyorum.
Ne demişler...?
İnsanlar konuşa konuşa....

01 Temmuz 2012
Twitter @cngzkync