10 Mart 2013

Dünden Bugüne IRKÇILIK -6-


Bir önceki yazımın son satırlarında Mustafa Kemal’in, Keriman Halis üzerinden yaptığı ırk ıslahı olarak değerlendirilmeye  çok müsait sözlerine ve konuşmasının son satırlarında yer alan çağrısına değinmiş ve yazıyı sonlandırmıştım.  

Irk ıslahı denilen konu literatürde ‘’Öjeni’’ olarak yer almakta, bilenler biliyordur elbette ne olduğunu, ben burada buna uzun uzun değinmeyi çok gerekli görmüyorum, zaten maksadımız da birilerini bugünden geçmişe dönük olarak suçlamak ve bunu ilan etmek değil.

Elbette her insan gibi geçmiş dönemlerdeki yöneticelerimizin de her yaptığı doğru değil. İnsanoğlunun elbette hatalar da yapabilen bir varlık olduğunu tekrar etmeye gerek yoktur sanırım.

Halisane maksadım sadece, bugünlere gelene dek toplum olarak hangi evrelerden geçtiğimizi bir nebze hatırlatmak ve bu vesile ile belki bugün yaşadığımız sıkıntıların sebeplerini anlayarak, kavrayarak yarın aynı hatalara düşmemek için dersler çıkararark tedbirli olmaktan ibaret.

Bu arada Öjeninin ne olduğunu merak edenleriniz var ise internetten ‘’Öjeni’’ nedir diye araştırarak detaylı bilgi edinebilirler. Peşinen söyleyeyimm iyi bir şey değil.

O Yıllarda CHP Ne Yapıyordu ?...

O yıllarda CHP’nin ırk ve kalıtıma ilişkin konferanslar düzenlemekte  olduğunu, Ankara Halkevi’nin yayın organı Ülkü’de ırkın kuvveti üzerine makaleler yayınlamakta olduğunu görmekteyiz.

Bahsettiğim konularda kitap ve makalelerin sayısının her geçen gün arttığı o günlerdeki makalelerden bazıları şunlar;

Fahrettin Kerim Gökay, “Milli Nüfus Siyasetinde (eugenique) Meselesinin Mahiyeti”, Ülkü, 1934;
Fahrettin Kerim Gökay, “Irk Hıfzıssıhasında Irsiyetin Rolü ve Nesli Tereddiden (yozlaşmadan) Korumak Çareleri”, CHP Konferansları, 1940;
Sadi Irmak “Milletlerin ‘tereddi’ ve ‘istıfa’sı (yozlaşma ve ayıklanması)”, 1940.

Ders Kitaplarında Irkçılık...

Daha önce bir miktar bahsetmiştim ancak, izninizle biraz daha bahsetmem gerekiyor çünkü hakikaten korkunç bulduğum örnekler var.

Ortaokullarda ders kitabı olan 1934 tarihli ‘’Biyoloji ve İnsan Hayatı’’ isimli kitapta insan nüfusunun ırken iyileştirilmesi konusunun açıkça işlendiğini görülüyor.

Öyle ki kitapta yer alan bir konunun başlığı zaten tereddütsüz bir şekilde ‘’Irk Islahı’’ olarak belirlenmiş.
Öjeni bilimsel olarak anlatılmaya çalışıldıktan sonra şu ifadeler yer alıyor;

‘’Aşağı ırkla karışma bir kenara, kendi ırkı içinde bile zayıf ve kusurlu olanlar elenmeli; Ruhî ve manevî özellikler maddî varlığın (sinir sisteminin bünyesi ve iç ifrazı guddelerinin [salgı bezelerinin] faaliyeti) bir türevidir. İyi soy ve kötü soy ayrımı vardır; Yüksek meziyetleri ile toplumda yükselmiş insanların aile tarihleri incelendiğinde bu özelliklerin kalıtsal olduğu görülür. Suçlu tipler ırsî ve aklî rahatsızlığı olan kişilerdir; Bunlar toplumdan yalıtılmalı ve kısırlaştırılmalıdır. Mensup olmakla iftihar ettiğimiz Türk ırkı dünyanın en iyi, en sağlam, en zeki ve en kabiliyetli ırkları arasında mümtaz (seçkin) bir mevki sahibidir. Hepimizin vazifesi, Türk ırkının aslî evsaf (nitelikler) ve meziyetlerini muhafaza etmek ve bu ırka layık fertler olduğumuzu her halimizle ispat eylemektir. Çünkü Türkiyemizin istikbali bugün böyle yaşayacak gençlerin ileride teşkil edecekleri ailelerle yetiştirecekleri yüksek kıymetli Türk zürriyetlerine (soylarına) dayanacaktır.”

**********

Şimdi geçmişin kitaplarında sistematik bir şekilde yer alan bu ifadeleri okuduktan sonra, bizlere yıllarca neden her sabah okullarda ‘’Türküm doğruyum çalışkanım’ dedirtilerek ant okutulduğunu, ve neden dağa taşa ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’ gibi sözde özlü sözler yazıldığını anlamak sanırımım daha kolay anlaşılır bir hal almıştır.

Bu ifadelerle yetinmeyen o dönemin, yakın zamana kadar da devam ettiğini bildiğimiz, hatta halen var olduğunu ve zihniyet onarımına direndiğini bildiğimiz  ırkçı zihniyeti ne hikmetse her ders kitabının bölüm sonlarında bulunan “Sualler” bölümündeki soruları ise şöyle:

1-       Türk ırkının yüksek meziyetleri nelerdir?
2-      Türk ırkı hangi meziyetleri itibariyle başka ırklardan üstündür?

‘’Bilimsel’’ Çalışmalarla Irkçılık...

Sadece ders kitaplarında değil elbette,  sözde bilimsel çalışmalarla da ırkçılığın, daha net bir ifade ile Türk Irkının üstünlüğünün, o dönemlerde topluma pompalandığını görülüyor.

Dr.Reşit Galip, “Türk Irk ve Medeniyetine Umumî Bir Bakış” başlıklı bir bildiri yayınlar ve bildirisinde, Türk ırkını şöyle tarif eder;

“Uzun boylu, uzun, beyaz simalı, düz veya kemerli ince burunlu, muntazam dudaklı, çok kere mavi gözlü ve göz kapaklan çekik olarak değil ufkî açılan Türk’tür ve Türk beyaz ırkın en güzel örneklerinden biridir’’
Sanırım Dr.Reşit Galip, çaktırmadan Mustafa Kemal’i tarif etmeye çalışmış ancak halen de tartışılan Mustafa Kemal’in boyu ne kadardı konusu nedeniyle bu tarifin boşta kalması muhtemel.

Bir başka bilimsel çalışma olan “Türk Ziraat Tarihine Bir Bakış” isimli (1938) kitapta, Ziraatın Yaratıcıları başlıklı birinci bölüm ve ‘’Tarih Öncesinde Bitki ve Sebzeler’’ adlı ikinci bölüm ''Türk Tarih Tezi'’ ne uygun tasarlanmış. Üçüncü bölümde Türklerin tarım ve gübre konusundaki tarihî katkıları ele alındıktan sonra son bölümün başlığı olarak ise  “Atatürk Baş Çiftçi” dir başlığı kullanılmış.

***********

Yeniden buluşmamız nasipse, bir sonraki yazımda meşhur İskan Kanunu ve 1934 yılında Yahudi vatandaşlara yapılan saldırılara değineceğim.

O kadar çok şey var ki bu konuda anlatılacak, dolayısıyla da yazı dizim devam edecek...

Hoş Kalınız.. 
10 Mart 2013
Twitter : @cngzkync